Bal şehrinde kuraklık arıcıları da vurdu, dünya ikincisi bal tehlikeye girdi

Bal kentinde kuraklık arıcıları da vurdu, dünya ikincisi bal tehlikeye girdi

Bir çok vilayette olduğu üzere Bingöl‘de de kuraklığın kendini göstermesiyle birlikte kalite olarak dünya sıralamasında yer alan bal üretiminin bin 200 tondan 300 ton civarına düşebileceği belirtildi

BİNGÖL – Birçok vilayette olduğu üzere Bingöl’de de önemli oranda hissedilmeye başlayan kuraklık çiftçilerin yanı sıra, dünya ikincisi balı da tehlikeye soktu. Geçtiğimiz yıl bin 200 ton bal sağımı yapılan kentte, yağış olmadığı takdirde randımanın 300 tonlara kadar düşeceği belirtildi.

Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere birçok vilayette olduğu üzere Bingöl’de de kuraklık çiftçilerle birlikte arıcıları da etkilemeye başladı. Dünyanın en kaliteli ballarının elde edildiği kentte, her yıl ortalama bin 200 ton bal üretimi gerçekleşiyor. Lakin bu sene son 20 yılın en kurak yılı olduğunu belirten arıcılar, üretimlerinin yarıdan da fazla düşmesinin kaçınılmaz olduğunu aktardı. Yağışların az olması ve birçok polen bulunduran çiçeğin açmadan kuruduğunu da aktaran arıcılar, kuraklık tesirlerini ilerleyen süreçte daha fazla hissedeceklerini söyledi.

“Yağmur olmazsa son 20 yılın en kurak yılı”

20 yıl fiili olarak arıcılık yapan ve 6 yıldır da Bingöl ili Arı Yetiştiricileri Birliği Lideri olan Mehmet Can Üzer, ülke genelindeki kuraklığın çiftçiler kadar arıcıları da etkilendiğini söz etti.

Dünya ikincisi Bingöl balının kalitesini ve randımanını düşürmemeye çaba gösterdiklerini anımsatan Üzer, “Biz, arıcılarımızla birlikte yılladır Bingöl balını üretiyoruz. Bingöl balı dünya ikincisi olmuştu. Onun da randımanı ve kalitesini düşürmemek için elimizden gelen çabası göstermekteyiz. Bingöl’deki arıcılarımız yılladır gezgin arıcı oldukları için ilkbaharda Bingöl’e geldikleri vakit ova köylerinde yahut ovada arılarını çiçeklendirip daha güçlü bir halde yaylaya çıkarıyorlardı. Maalesef ülke genelinde kuraklık çiftçileri vurduğu üzere arıcılarımızda da büyük oranda etkiledi. Kuraklık olduğu için arıcılarımız birden fazla, düşük olarak arıları yaylalara çıkardılar. Maalesef kuraklık yaylalarımızı da vurmuş. Şuan da rastgele bir nektar, çiçek göremiyoruz. Önümüzdeki günlerde bir yağmur olursa inşallah kurtarabilir. Şayet yağmur olmazsa son 20 yılın kuraklığı, kasvetleriyle karşı karşıyayız. Biz de arıcılar birliği olarak onlara takviye olmak için daima bunun takibini yapıyoruz. Arılarda hastalık çıkabilir. Arıcılarımızın ezaları var” biçiminde konuştu.

Geçen yıllarda çiçek randımanına nazaran bin 200 ton civarında bal üretimi yapıldığına da değinen Üzer, “Bingöl’de bin 200 etkin üyem ile 140 bin koloni ile yılın çiçek randımanına nazaran, bin 200 ton civarın bal üretimi yapılıyordu. Ancak maalesef şuan ki öngörümü söylüyorum, 200-300 tona düşebilir. Endişem da o aslında. Allah yardımcı olsun arıcılarımızın” dedi.

“Allah’tan umut kesilmez”

8 yaşından beri baba mesleği arıcılığı sürdüren Hüseyin Celayir (51), “Bu kuraklık bu sene makûs vurdu arıcıları. Ben de 8 yaşından beri baba mesleği olan arıcılığı devam ettirmekteyim. 250 kovan koloni civarında arılarımız var. Her yıl 3,5 ton civarında bal almaktaydık ancak bu sene yarısından daha az düşük bal alabiliriz. Zira tabiatta nektar yok, bal akımı yok, polen yok, nem yok ve yağmur yağmadı. Çiçekler açmadan kurudu. Allah’tan umut kesilmez. İnşallah yağmur yağarsa gevende umudumuz vardır. İnşallah bu musibeti de atlatırız. Allah hayırlara vesile etsin” tabirlerini kullandı.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Muhammet Ali Çiftçi

Bir önceki yazımız olan Çetintepe Barajı Tarımsal Ekonominin Can Damarı Olacak başlıklı makalemizde Adıyaman, Bölge ve gaziantep hakkında bilgiler verilmektedir.