Son dakika… Uzmanından uyarı: “Sınava girecek diye olağanüstü hal ilan etmek, çocuklarımızın kaygısını artırabilir”

Uzmanından ikaz: “Sınava girecek diye inanılmaz hal ilan etmek, çocuklarımızın derdini artırabilir”

Uzman Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul:

“Öğrenciler imtihana 24 saat kala ders çalışmasın, bu korkuyu artırıyor”

KAYSERİ – Acıbadem Kayseri Hastanesi’nden Uzman Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul, hafta sonu yapılacak olan Yüksek Öğretim Kurum İmtihanları öncesinde öğrencilere ve velilere ikazlarda bulundu. “Sınava girecek diye harikulâde hal ilan etmek, çocuklarımızın telaşını artırabilir” diyen Buzkan, “Öğrenciler imtihana 24 saat kala ders çalışmasın” teklifinde bulundu.

Milyonlarca öğrencinin ter dökeceği YKS imtihanı hafta sonunda yapılacak. İmtihan öncesinde öğrencilere ve velilere ikazlarda bulunan Acıbadem Kayseri Hastanesi’nden Uzman Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul, öğrencilerin bu devirde rutin hayatlarına devam etmelerini ve imtihana girecek diye harika hal etmemeleri gerektiğini kaydetti. Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul, “Sınav devrini yaklaşması ile birlikte imtihana girecek öğrenciler ve ailelerde epey heyecanlı bir devir başladı. Bu mühlet zarfında bilhassa imtihana 24 saat kaldığında artık çalışılmasını istemiyoruz. Zira bu çalışma tasayı hayli artırabiliyor. Ailelerin, çocuklara son dakikaya kadar çalışmalarına yönelik baskıları olabiliyor. Lakin çocuğun bilgilerini daha taze ve sağlıklı tutabilmesi için son gün çalışmasını istemiyoruz. Çocuklarımızın bu devirde rutin hayatını bozmadan devam etmeleri lazım. Yani yaptığımız fonksiyonlardan farklı bir fonksiyon onların adaptasyonunu zorlayabilir. O yüzden daha rutin işlerimize devam ederek, rutin konut hayatımız devam ettirmemiz gerekiyor. İmtihana girecek diye fevkalâde hal ilan etmek, çocuklarımızın telaşını artırabilir” sözlerini kullandı.

“Sınav anında kaygılanmak pek normal”

Öğrencinin imtihana dertsiz bir biçimde girmesinin mümkün olmadığını, öğrencilerin imtihan anında kaygılanmalarının çok olağan olduğunu lisana getiren Buzkan, “Optimal düzeyde tutmak bize muvaffakiyet getirecekken, optimal düzeyin üzerinde korkunun olması başarısızlığa sebep olabilir. İmtihan süreci içerisinde öğrenci kaygılanabilir lakin kaygılandığı kısma kendini adapte ederse bu kısım kısır döngüye dönüp, tasayı daha çok hissettirerek dikkatinin dağılmasına sebebiyet verebilir. Bu da imtihanda başarısızlık getirebilir. Kanılarımızı duyguya değil de vücuda yönlendirmemiz gerekiyor. Bunun içinde nefes antrenmanı yapmak işe yarayabilir. Nefes antrenmanı; diyafram nefesi dediğimiz, burnumuzdan nefesi 3 saniyede alıp, 6 saniyede yavaş yavaş bırakmaktır. Bu antrenmanı yavaş dönemler ile 5 sefer yaptığımızda dikkatin sıfırlanacağı ve odaklanma kısmında öğrencinin sorun yaşamayacağını görürüz. Vücudumuza odaklanır isek daha sağlıklı bir hal alırız. Tasa bulaşıcıdır. Ebeveynlerin korkulu olması çocuklarına yansır. O yüzden ebeveynler ortasında ağır korku yaşayan biri varsa çocuğun imtihana o kişi ile dahil olmamasını istiyoruz. Onunla dahil olması imtihan anında çok daha büyük sorunlar yaşayacağı manasına gelir. Çocuğunuzu bir birey olarak görün ve imtihanın her şeyden değerli, hayatın tek konusu olduğunu düşünmeyin. Evet; imtihan kıymetli lakin öğrencilerin fizikî ve ruhsal gelişimi çok daha değerli. Buna yönelik telkinlerde bulunmak onu rahatlatacaktır. Onun seçimleri her vakit değerli Onun seçtiği şeye hürmet duyarak ve bir arada etkileşim halinde olarak devam edersek, çocuk kendini çok daha rahat ve huzurlu hissedecektir. Bu periyotta ailelere de büyük misyon düşüyor. Tüm öğrencilere muvaffakiyetler diliyorum” diye konuştu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Mükremin Kaya

Bir önceki yazımız olan "Ani kalp durması sonrası nörolojik hasarı engellemek mümkün" başlıklı makalemizde hasta, Kılavuz ve Tedavi̇ hakkında bilgiler verilmektedir.