Akademisyen misin dedikoducu mu

04.12.2014
7
Okuma Süresi: 3 dakika
A+
A-

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, haftasonu gerçekleşen Diyarbakır programının son bölümünde, sivil toplum örgütü temsilcilerinin yönelttiği ‘HDP ile olası seçim ittifakı’ sorularına verdiği, “Gündemimizde böyle bir ihtimal yok. Ancak eski Cumhurbaşkanımız Demirel’in de dediği gibi siyasette 24 saat çok uzun bir süre” yanıtını “İkiyüzlülük” olarak nitelendiren Başbakan Davutoğlu’na tepki gösterdi.

Akademisyen misin dedikoducu mu

 “Dedikodulardan yola çıkarak parti ile ilgili yorum yapıyor. Sen akademisyen misin, dedikoducu musun?” diyen Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında özetle şunları söyledi’ “Sana yakışır mı, dedikodu yapmak. Kapalı bölümdeki konuşmalardan yola çıkarak bizi eleştirmeye kalkıyor. Gerekirse açacaksın telefonu veya soracaksın. Biz sana doğruyu söyleriz. Senin gibi değiliz, biz dürüst ve samimiyiz.

BARAJ MİLLİ İRADE HIRSIZLIĞI

Yüzde 10 seçim barajını içimize sindiremiyoruz. Doğru da bulmuyoruz. Seçim barajı halkın iradesinin parlamentoya doğru yansımasının önünde bir engel; baraj milli irade hırsızlığıdır. Biz bunu ilk eleştirdiğimizde ‘CHP samimi değil. Söylerler ama gereğini yapmazlar’ dediler. Biz de hemen yüzde 3, yüzde 5, iki ayrı kanun teklifini verdik. Hadi buyur bakalım kim samimi, kim değil? Yüzde 10 seçim barajı, 12 Eylül darbe hukukunun bir kalıntısı. Darbeye karşı olduğunu söyleyenler de bunun arkasına saklanmamalı. Korkuyorlar şimdi, ‘Acaba Anayasa Mahkemesi iptal kararı verir mi?’ Bir de Davutoğlu, ‘Şöyle yapın’ diye Anayasa Mahkemesi’ne öneri götürüyor, ‘Anayasamızda hiçbir makam mevki yargıya talimat veremez’ diyor. Ama adamın haberi yok ki.

RÜŞVET HAVUZU TÜRGEV

Davutoğlu, TÜRGEV’in farkında mı acaba? Neden ‘TÜRGEV’ diyorum biliyor musunuz? Siyasi nüfuz sonucu elde edilen rüşvet havuzu TÜRGEV. Devletten ihale mi alacaksınız? Git TÜRGEV’e parayı yatır, sonra gel ihaleyi al. Rüşvetin merkezi. Başında, kurucularının arasında da dönemin Başbakanı’nın çocukları var. Bilal oğlan gidiyor, Milli Eğitim Bakanlığı’nın üst düzey bürokratlarını topluyor, onlara Milli Eğitim politikasının nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Milli Eğitim Bakanı ne iş yapıyor? Korkuluk gibi oturuyor.”        

YOKSUL ÇOCUĞU BEDELSİZ GİTMELİ

NE diyorlardı ‘Efendim olur mu, zenginin çocuğu gidecek, para yatıracak askerlikten sıyıracak, gariban Mehmet Efendi’nin oğlu hadi bakalım doğru askere’. Biz de ‘Olmaz’ dedik. Bir kanun teklifi verdik. Durumu iyi olandan parayı alacaksın, aynı yaş grubuna girip parası olmayandan para almayacaksın. Biz sosyal demokrat, ezilenlerin, yoksulların partisiyiz. Getirmişler durumu iyi olanlar askere gitmeyecek, durumu iyi olmayanlar haydi nöbete. Bunu kabul etmiyoruz, doğru da bulmuyoruz. Bedelliyse bedelini alırsın ama aynı şartlardan yoksulun çocuğu da yararlanmalı, bir bedel ödemeden.

 

Bir önceki yazımız olan Davutoğlu: Yasin Börü'nün katil zanlıları yakalandı başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.