TÜBİTAK’ın Görmediği proje Dünya Birincisi seçildi
İlayda Şamilgil, hazırlamış olduğu proje ile katıldığı yarışmada dünyanın en prestijli fizik ödüllerinden birisi kazanmayı başardı. Aynı proje TÜBİTAK tarafından beğenilmezken, bu başarının ardından İlayda, NASA’nın Mars projesi ekibine dahil edildi.
Türkiye İlayda’yı, hazırladığı fizik projesiyle TÜBİTAK yarışmasına katılan, ancak dereceye giremeyen, aynı projeyle Polonya’da 80 ülkenin binlerce projesinin arasında birinci olan lise öğrencisi olarak tanıdı.
İlayda Şamilgil, geçtiğimiz yıl İstanbul Özel MEF Lisesi 12. sınıf öğrencisiyken dünyanın en prestijli fizik proje yarışması olarak kabul edilen “First Step to Nobel Prize in Physics” (Nobel Fizik Ödülü’ne Doğru İlk Adım) adlı yarışmaya, bir yıldır çalıştığı “Sıvılardaki Su Oranını Mıknatısla Ölçebilen Ucuz, Hızlı ve Taşınabilir Bir Sistem” adlı projesi ile katılarak ünlü akademisyenlerden oluşan jüriden tam puan almayı başarmıştı.
Temel bilimlere çok küçük yaşlarda ilgi duyduğunu belirten İlayda 3 yaşındayken fiziğin ne kadar hayatı kolaylaştırdığının farkına varmış. O, genel kanının aksine Fizik, Matematik derslerinin zor olmadığını, zor olduğu düşüncesiyle zorlaştırıldığını düşünüyor. Bilimin içinde olmaktan ve araştırma yapmaktan zevk aldığını söylüyor.
“MARS’A GİDEN ROKETLERLE İLGİLİ NASA PROJESİNE SEÇİLDİM”
İlayda, ABD’de New York Eyaleti’ne bağlı Ithaca kasabasında bulunan Cornell Üniversitesi’ne uzanan başarı yolculuğunu şöyle anlattı:
” Mart sonu Nisan başı gibi üniversite kabullerim geldi. En son 2 seçeneğe indirdim seçeneklerimi. Cornell Üniversitesi’nde Mühendislik okumaya başladım. Cornell ayrıca özel bir araştırma grubuna davet etti. 1. sınıflar için de sadece 30 kişinin seçildiği bu gruba dahil oldum. Mutlaka bir araştırma projesinin içinde yer almam gerekiyor. Sizi araştırma yapmaya teşvik ediyorlar.
İkinci dönem de bir araştırma projesi içinde yer alacağım. Normalde 2. sınıfta başlarken ben 1. sınıfta başlamış olacağım. Cornell Üniversitesi profesörlerinden Mason Peck, NASA’da teknoloji şefi olarak çalışıyor ve Mars’a giden roketlerle ilgili bir proje yapıyor. İkinci dönemden itibaren Profesör Peck ile beraber bu NASA projesinde çalışacağım . Haftada 8 saat laboratuvara gideceğim. Sonra gitgide ders saatlerim azalıp araştırma saatlerim artacak.
Üzerinde çalışacağım bu proje başarılı olursa gerçekten çok büyük bir etkisi olabilecek bir proje. Büyük bir etkisi olabilen bir şeyde küçük de olsa bir faydamın dokunması, buna ben de yardım ettim diyebilmek beni çok mutlu ediyor. O yüzden teoriden çok daha uygulamalı alanlarda araştırma yapıyorum. Bana ödül getiren projede de olduğu gibi denemek ve çalıştığını görmek ve bir katkı sağlamak büyük mutluluk.
Şu an mühendislik okuyorum ama bir yan dal da okuyabilirim. ABD’de okumanın avantajlarından biri de üniversiteye başlar başlamaz bölüm seçmene izin vermiyorlar. Karar vermiş olsanız bile 2 yıl sonra tekrar soruyorlar bu kararın geçerli mi diye..Öğrencinin yanlış bir seçim yapmasına izin vermiyorlar.”
“PROJEMİN KULLANIMA GEÇMESİNİ ÇOK İSTERİM”
İlayda, ödüllü projesinin ön patentini aldığını ve yeniden patent için başvuracağını belirterek şunları söyledi:
“Projemin kullanıma geçmesini çok isterim çünkü yaptığım bir şeyin katkı sağladığını görmek benim için her şeyden daha önemli. Görüştüğüm birkaç firma oldu ama kesin bir şey yok. Şirketlerin bana ulaşmasını bekliyorum. Umarım bunun kullanımı gerçekleşir, ben de bir faydam dokunduğu için mutlu olurum”
“NERDE OLURSAM OLAYIM BİLİME KATKI SUNMALIYIM”
İlayda, okulunu bitirince yapmak istediklerine yönelik de şunları söyledi:
“Öncelikle mezun olduğumda bir kaç yıl çalışmayı düşünüyorum ABD’de. En azından bir deneyim olması için, oradaki çalışma ortamını görmek için. Sonrasında Türkiye’ye dönebilirim. Hayat ne gösterirse, neyin daha iyi olduğuna karar verirsem. Kendimi şu an için sınırlamak istemiyorum. Ama nerede olursam olayım bilim adına faydalı şeyler yapmak istiyorum.”
“OKULUMDA TÜRK GECELERİ DÜZENLİYORUZ”
Okuldaki bir gününü de şöyle özetliyor:
” Sabahtan derslerim oluyor genelde saat 14.00′da bitiyor. Daha sonra ders bitiş saatlerine bağlı olarak ödevlerimi yapıyorum. Akşam yemeğinde arkadaşlarımla oluyorum. O günün yoğunluğuna bağlı olarak bazen kütüphaneye gidip ders çalışabiliyorum. Okulda çeşitli etkinlikler oluyor, gösteriler, tiyatrolar, o etkinliklere gidebiliyorum. Arada buz patenine gidiyorum. Buz pateni yapmayı çok sevdiğim için giderken kendi patenlerimi de yanımda götürdüm. Kafamı dağıtmama yardımcı oluyor. Okulumda yaklaşık 15-20 Türk öğrenci var. Çok fazla görüşemesek de ders yoğunluğundan dolayı arada kahvaltılar yapıyoruz, Türk geceleri yapıyoruz birlikte. Okulumda Türklerin olması, Türkçe konuşabilmek çok güzel..
İlayda, Aziz Sancar’ın Nobel ödülünü kazanması ve 19 Mayıs’ta Anıtkabirde Ata’ya sunmasıyla ilgili de şunları söyledi:
“ATATÜRK’E NE KADAR TEŞEKKÜR ETSEK AZDIR”
Aziz Sancar’ın Nobel ödülünü kazandığını duyunca her Türk gibi gurur duydum. Ödülü Atatürk’e sunması bence çok doğru bir karar. Türkiye’deki özgür düşünce ortamı, bilim olsun her konuda en çok katkı sağlayan insan olduğu için. Eğer Atatürk olmasaydı, lisede böyle bir projeyi büyük ihtimalle yapamazdım. Böyle dersler alamazdım. Bugün ben bu noktada olamazdım. Bunun temeli Atatürk’e dayandığı için bence çok güzel bir jest. Finallerim bitmiş olursa Türkiye’ye gelmek ve Aziz Sancar’la birlikte Ata’nın huzuruna çıkıp teşekkür etmeyi ben de çok isterim. Çünkü O’na ne kadar teşekkür etsek azdır.
“HAYALLERİNİZİN PEŞİNDEN GİDİN”
Küçükken hep bilimle iç içe olmayı hayal ettiğini ve bu hayalini gerçekleştirdiğini belirten İlayda, gençlere de şu tavsiyelerde bulundu:
Benim tavsiyem mutlaka hayallerinin peşinden gitsinler. Elbette engellerle karşılaşacaklardır, ama gerçekten istiyorlarsa o engelleri çözmenin de bir yolunu bulacaklardır. Olumsuz düşünmesinler ve yapmak istedikleri şeyleri yapsınlar, başkaları istediği için değil…”
Bir önceki yazımız olan Arda Turan'dan flaş açıklamalar geldi başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.