Mehmet Ali Erbil: Muhsine ile babası çok zengin diye evlendim

Uzun müddet hastanede ve meskeninde tedavi gördükten sonra sıhhatine kavuşan Mehmet Ali Erbil, vakit zaman gözyaşlarına boğulduğu ‘Paylaş Benimle’ programında yaptığı açıklamalarla gündeme geldi.

“BENİ İÇ GÜVEYSİ ALDILAR”

1980’de Muhsine Şehnaz Kamiloğlu ile nikah masasına oturan şovmen, o yılları şu sözlerle anlattı:
“Muhsine ile çok güçlü bir babanın kızı diye evlendim. Kendi kendime ‘tamam, turnayı vurdun’ dedim. O vakitler devlet tiyatrosundaydım. Çok az maaş alıyordum, tek başıma konut tutamıyordum. Nişanlandık, beni iç güveysi aldılar, beni evlatları üzere sevdiler…

“Çok aşık oldum, çok büyük aşk yaşadık. Onun aşık olup olmadığını bilmiyorum. Bana çok çektiriyordu, çok kıskançtı. Ondan sonra her şey aksine döndü. O beni ansızın çok sevmeye, aşık olmaya başladı ve evlendik. Allah’tan evlendik ki birinci kızımız Sezin doğdu…”

“Muhsine birinci eşim, hayatımın her periyodunda, her evliliğimde yanımda oldu. Ben kimseye güvenmem, hayatımda ona güvendiğim kadar. Mesela bankaya para yatırırım. Bankada kaç para vardır bir tek Muhsine bilir…”

“Kaç para kira alırım kimse bilmez, yalnızca Muhsine bilir. Gerçek aşk gerçek sevgi bu bence. Bizimki 36 yıldır tıpkı biçimde devam ediyor. Birbirimizi hiç kırmadık. Evliliğimiz benim yaramazlıklarım yüzünden bitti.”

“25 YILDIR NAFAKA ÖDÜYORUM”

1989-1996 yılları ortasında evli kaldığı Nergis Kumbasar’dan da bahseden Mehmet Ali Erbil, “25 yıldır tek nafaka ödeyen adam benim kesintisiz. Bu da rekorlar kitabına girmiştir. Az mı 25 yıl? Olağanda 18 yaşına kadar. O denli bir kontrat yaptırmış ki Nergis bana…

“Seviyorum doğal ki karım, çocuğumun annesi. Ölene kadar nafakayı vereceğim, evlenmediğim sürece. Kızım da okuyana kadar vereceğim, farklı bir nafaka o. Kız da 18 yaşından beri ikinci sınıfa geçemedi üniversitede (gülüyor).”

“HESAPLAŞIRSAK BORÇLU ÇIKARSIN”

Programa telefonla bağlanan Kumbasar, eski eşiyle şakalaştı: Boşandığımız günden beri eksik alıyoruz hep! Hesaplaşırsak borçlu çıkarsın, onu ne yapacağız. Düzgün bir insan olmazsa zati hiçbirimiz münasebetimizi devam ettirmeyiz…

“Kimsenin boşandıktan sonra bu türlü bir mecburiyeti yok. Ancak sahiden onun tahminen de çocukluğundan beri birtakım yaraları var, o şefkat gereksinimi. Yeterli niyetli âlâ bir insan olmazsa yanında kimse olmaz.”

“ÇOK HOŞ AFFEDER”

Usta sanatkarın kızı Yasmin Erbil ise babasına olan hislerini şu sözlerle lisana getirdi: Hem en yaralı, hem de en sevgi dolu olduğum insan babam. Şımarıklık olmasın! Babam çok çalıştığı için hayatımızı bu biçimde hoş yaşayabiliyoruz…

“Çocukken alışılmış insan daha çok babasıyla vakit geçirmek istiyor. Anne-baba boşanınca o biraz bende yara oldu, inanç problemleri yaşadım. O manada yara. Tanıdığım en merhametli insan babamdır, çok hoş affeder.”