Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 950. yılı kutlama törenleri kapsamında Ahlat’taki etkinliklere katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Başkanı Devlet Bahçeli, Malazgirt Zaferi’nin 950’nci yılı aktiflikleri kapsamında Bitlis‘in Ahlat ilçesine geldi. İki başkan ve bakanlar, Selçuklu Meydan Mezarlığının akabinde aktiflik alanına geçti. Burada vatandaşlara hitap eden Erdoğan, Ahlat mezar taşlarının milletimize ilişkin bir tapu senedi kararında olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Malazgirt zaferinin 950’nci yılı aktifliklerine katılmak için Muş’a geldi. Helikopterle Bitlis’in Ahlat ilçesine gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilçe merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta bulunan aktiflik alanına geçmeden evvel eşi Emine Erdoğan, MHP Başkanı Devlet Bahçeli, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Etraf ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar, Jandarma Genel Kumandanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ve Okçular Vakfı Genel Lideri Haydar Ali Yıldız ile birlikte bölgenin en büyük Türk ve İslam mezarlığı olan Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı’nı ziyaret etti. Yaklaşık yarım saat burada kalan Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra beraberindekilerle çeşitli aktifliklerin düzenlendiği Çarho mevkisine geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 950’nci yıl dönümü hasebiyle Ahlat’taki aktiflik alanını ziyaretinde konuştu.

Malazgirt Zaferi’nin 950. yılının hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, “Demiri demirle dövenlerin Anadolu’yu aşkla yoğuranların destanına şehadet etmek üzere bir kere daha Ahlat’tayız. ” sözünü kullandı. Erdoğan, Türk milletine Anadolu’nun kapılarını açan, büyük zaferin 950. yılında bu toprakların vatan haline gelmesi ve o formda kalması için gözlerini kırpmadan canlarını ortaya koyan tüm şehitleri, gazileri, kahramanları rahmetle, şükranla, minnetle yad ettiğini, Anadolu’nun fatihi, Malazgirt destanının ulu kumandanı Sultan Alparslan’dan bugüne kadar her düzeyde millete hizmet etmiş, eser vermiş, gönüller yapmış tüm büyüklerini tazimle andığını söyledi.

Dünyada her kentin farklı bir öyküsü bulunduğunu, Ahlat’ın öyküsünün ise büsbütün kendine has olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: “Çünkü bu kent tarih boyunca daima doğu ve batı medeniyetleri ortasında köprü görevi görmüştür. Medeniyetimize Hazreti Ömer’in armağanı olan bu bölge, Orta Asya’dan batıya gerçek yönelen Müslüman Türk göçerlerinin de toplanma ve dağılma merkezi olmuştur. Asırlar boyunca birçok sultanları, alimleri, seyyahları, dervişleri, tacirleri, zanaatkarları konuk eden bu kadim kenti Selçuklular İslam’ın kubbesi, Osmanlılar ise cet kenti diye anarlar. Kale, kümbet, hamam, zaviye, atölye, mezarlık üzere yapıtlarıyla Ahlat, günümüzde de tarihe şahitlik etmeyi sürdürüyor. Ahlat için ‘taşların konuştuğu şehir’ derler. Tarihi İslam mezarlıklarının en büyüğü unvanını taşıyan Selçuklu Meydan Mezarlığı bizim bugün bu topraklardaki bin yıllık varlığımızın hafıza kayıtlarıdır. Anadolu’nun Orhun Abideleri diyebileceğimiz Ahlat mezar taşları, bugün adeta milletimize ilişkin bir tapu senedi kararındadır. Gerçi bu büyük mirası ecdadımıza çok görüp öteki toplumlara, medeniyetlere yamama teşebbüslerine şahit olmuyor değiliz lakin hamdolsun namuslu tarihçilerimiz ve milletimizin sağlam hafıza kayıtları sayesinde biz buranın neresi olduğunu, ne manaya geldiğini pek yeterli biliyoruz. “

“Kapsamlı çalışmalar başlattık”

Malazgirt Savaşı’nın kazanılmasında da Ahlat’ın çok büyük kıymeti olduğunu anlatan Erdoğan, Bizans imparatorunun Ahlat’a gelen öncü kuvvetlerinin, buradaki Selçuklu güçleri tarafından yok edilmesinin zaferin birinci adımı olduğunu tabir etti.

Daha sonraki asırlarda Horasan bölgesinden Ahlat’a gelen ve buradan bütün Anadolu’ya dağılan gönül erlerinin bu topraklarda sevgi, müsamaha ve kardeşlik iklimini tesis ettiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti: “Ecdat bu topraklara geldiğinde harap, bitap, yıkık coğrafyayla karşılaşmıştır. Anadolu’nun bizim desenlerimizle bezendiği o yıllarda Ahlat da kıymetli ilim ve sanat merkezi oldu. Birçok bilim adamı, mimar ve sanatkarı bu kent yetiştirdi. Ahlatlı alimler, arifler ve gönül erleri Anadolu’ya İslam mührü vurulmasında çok büyük rol oynamıştır. Yıllarca ihmal edilen bu hazineyi tekrar ayağa kaldırmanın boynumuzun borcu olduğu inancıyla hem eski mezarlıklarda hem kentte kapsamlı çalışmalar başlattık. İşte bugün burada yapılan aktiflikle hem ecdadı yad ediyor hem bu toprakları ebediyen vatanımız olarak müdafaa irademizi tüm dünyaya tekrar tekrar haykırıyoruz. ” AA/ İHA

Tüm hakları gizlidir. Bu sitede yer alan yazı, haber, fotoğraf, görüntü ve sair dokümanların, ferdî kullanım dışında müsaade alınmadan kısmen yahut büsbütün kopyalanması, çoğaltılması, kullanılması, yayımlanması ve dağıtılması katiyen yasaktır. Bu yasağa uymayanlar hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Yapıtları Kanunu uyarınca yasal süreç yapılacaktır.

Kaynak: Habermetre

Bir önceki yazımız olan Türkiye'nin en yüksek barajının su tutacağı tarih belli oldu başlıklı makalemizde Baraj, Barajı ve Gövde hakkında bilgiler verilmektedir.