GÖNÜL SEFERBERLİĞİ

* Milliyetçi Hareketin fedakâr ve vefakâr temsilcileri, değerli dava arkadaşlarım. Türkiye, kökü dışarıda olan ciddi tehditler altındadır.. Önümüzde seçimler de Türkiye’nin kaderi yeniden o gün çizilecektir. Türkiye’yi idare etmeye talip olan taklitçiler, başkalarına tabi olanlar bizi anlamamıştır ama asil milletimiz anlamıştır. Uyanış süratlidir. Durmadan, dinlenmeden çalışma istiyorum. Bu görev mukaddes bir görevdir; GÖNÜL SEFERBERLİĞİ İLAN EDİYORUM.

Sokalar, partiler fesat kazanları gibi kaynıyor. Bunların hiçbiri bizim saflarımıza işleyemez, birlik içinde, kardeşlik ve sevgi içinde, el ele omuz omuza vereceğiz.

Muhterem Ülküdaşlarım,

Gönül seferberliğimiz zaferini kazanmıştır. Bugün davamızın şanlı bayrağı vatandaşın gönlünde dalgalanmaktadır. Artık herkes anlamıştır ki MHP’siz hükümetler güçlü olamaz, uzun süre ayakta duramaz. Asırlık dertlerle bunalan Türk insanı, gönlündeki ümit ışığının Milliyetçi Hareket tarafından temsil edildiğini farketmiş bulunmaktadır. Bugünkü seferberliğimiz, gönül seferberliğimizin bu zaferini, bir demokrasi zaferi, bir iktidar zaferi haline getirmek için, vatandaşın gönlünün sesini, rey halinde sandığa getirmektir. Milliyetçi Hareketin zaferi, Türk devletini yıkmak ve Türk vatanını parçalamak amacında olan bölücü ihanet ve fesat hareketini boğacaktır. ……..

Güçlü ve büyük MHP; güçlü ve büyük Türkiye demektir.

Büyük Türkiye, mutlu Türkiye, bütün cihana aydınlık veren ümit ve mutluluk yolları açan güçlü, şerefli Türkiye kurulacaktır. Şimdiden o Türkiye’yi selamlıyorum. (*) M.H.P Genel Başkanı merhum Alparslan Türkeş‘in 1977 tarihinde yapılan 13. Kurultay açılış konuşması ve parti programı

YÜREK MÜCADELESİ

Cumhur İttifakı, Türkiye’yi gelecek bin yıllara taşıma hedefiyle temellenmiş, bekamızı muhafaza ve müdafaa azmiyle ahlaki ve hukuki varlığını temin ve tescil ettirmiştir. Bu ittifak sıradan bir birliktelik, çıkar merkezli bir oluşum, siyasi dürtülere teslim olmuş bir yapı, küçük hesaplara tamah ve tevessül eden kaygan ve kaypak bir ortaklık değildir.. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli

Şöyle bir filimi geri saralım ve gözümüzün önüne getirelim;

Devlet Beğ,

2011 yılında Sn. Erdoğan’a eğer okyanus ötesi ve pkk kıskaca aldıysa biz yanındayız dedi.

Sonra,

Ak Parti, 7 Haziran 2015’de yapılan genel seçimlerinde iktidara geldiği 2002 seçimlerinden sonra ilk kez tek başına hükümet kuracak oy oranına ulaşamadı.

Devlet Beğ

, Fetö kumpasını gördü teklif edilen başbakanlığı elinin tersiyle itti, bu itiş fetöye şamar oldu. 1 kasım 2015 seçimleri akp %49 işe hükümeti kurdu.

Bu gelişmeler sonrası MHP’de umduğunu bulamayan ve kongre kumpasını gerçekleştiremeyen fetö için artık yapılacak tek şey kalmıştı DARBE!

Devlet Beğ,

15 temmuz 2016’da yaşanan darbe girişimi sonrasında yapılan Yenikapı Mitingi’ne katılarak iktidara koşulsuz destek açıkladı.

Devlet Beğ,

11 ekim 2016’da grup toplantısında yaptığı açıklamayla, Ak Parti’ye, dolayısıyla Sn. Erdoğan’a “Başkanlık önerisini Meclis’e sunması” çağrısı yaptı.

Devlet Beğ,

Tıkanan sistem için, referandum kararı aldı, “Evet” bloğunu kurdu ve anayasa değişikliği yüzde 51,4 “Evet” oyuyla kabul edildi.

Devlet Beğ,

Ocak 2018’de basın toplantısında partisinin cumhurbaşkanı adayı göstermeyeceğini ve Sn. Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıkladı. Ve “Cumhur İttifakı”nı kurarak 24 Haziran’da Sn. Erdoğan’a arkandayız mesajını verdi.

Tüm bunlarda ne bir siyasi rant, ne de bir şahsi çıkar için yapıldı. Ne Devlet Beğ, ne de Ülkücüler mevzu bahis vatansa talepkar olmamıştır Sadece vurguladığımız bir şey vardı; “Önce ülkem, sonra partim ve ben” diyerek Ülkücüler mücadeleye yüreğini ortaya koymuşturlar.

AKLIN YOLU

Yeni sistemin teorisyeni Devlet Beğ’dir, Sn. Erdoğan uygulayıcısı olmuştur; bu sistem Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresinin de anahtardır ve ülkücülere emanettir. Şuan sınır ötesinde özellikle Suriye’de yapılan operasyonlar bu yeni sitemin meyveleridir. 31 Mart Yerel seçimlerinde eğer Cumhur İttifakı, şer ittifakı karşısında meşruluğunu tartışmaya açacak sonuç alırsa şer ittifakı tarafından tekrar eski sisteme geçiş senaryoları sahneye koyulacaktır. Tekrar parlamenter sistem demeçleri ile köhnemiş çarklar arasına milleti atarak, YÖK’ün dahi devlet idaresine müdahil olduğu eski Türkiye hayalleri kuracaklardır.

“Ya Beka Ya Bela”

Cumhur İttifakının temel prensibi; Çözüm süreci ile devletin acziyete düşürülmesi ve fetullahçı terör örgütünün 15 Temmuz darbe girişimi ile devleti ele geçirilmesinin bir daha yaşanmaması üzeredir. Bu noktada seçim stratejimiz şer ittifakının kazanmamasına, cumhur ittifakının da kaybetmemesine yöneliktir; Cumhur İttifakının kaybetmemesi ise bu cephelere karşı verilen mücadelede ittihadın sağlamasından geçer. Tekrar Fetö/Nato kontrolüne bırakılacak ne bir devletimiz, ne de PKK’nın terör korkusuna bırakılacak bir millerimiz var. Eğer şer ittifakında iyi(!) olduğunu iddia ettiğiniz, dilinizden düşürmediğiniz isimler varsa gidin rica edin bulundukları mevziiyi terk edip, sizinle olan ortak noktalarınızı sorgulasınlar ya da siz sorgulayın.! “Bu işin şakası yoktur. Mesele beka meselesidir. Mesele Türkiye meselesidir.”

Bugün darbe öncesi MHP’yi işgal etmeye çalışanlar, darbe sonrası devleti acze düşürmeye çalışanlar ve bunların taşeronu bölücü örgüt temsilcileri aynı potada erittikleri ruhu ile Zillet İttifakını oluşturmuştur. Seferberliğimiz,

Gönlünde milletinden başka derdi olmayan bu hareketin milletini içeren hayallerini, ülkülerini, teorilerini pratiğe dökme vaktidir, amacımızın şer ittifakına karşı cumhur ittifakında bayrağı dalgalandırmak.

Mücadelemiz,

15 Temmuz öncesi dönemin bir daha yaşanmaması, çözüm süreci altında ihanetçilerin tekrar dirilmemesi ve şer ittifakı ile terör örgütlerinin belediyelere nüfus etmesini engellemektir. Yolumuz,

Yeni sistemle birlikte yıllardır giydirilmiş deli gömleğini yırtıp büyük Türkiye’yi, Turan’ı inşaa yoludur. Yolumuz, İlay’ı Kelimetullah, Kızıl Elma’yadır.! ……

Silahımız bileğimize, bileğimiz yüreğimize, yüreğimiz de liderimize bağlı. Gönülle sevilir; gönülle sadece sevilir ama akıl işin içine girdi mi sevgi kalesi kurulur, sarsılmaz olur.

Yazar: Tuna Altay

Bir önceki yazımız olan Çin'de 'İslam'ı Çinleştirme' planı başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.