Son dakika haberi: Nicolai Jorgensen’den itiraf! Kasımpaşa’dan önce Süper Lig devi

Harika Lig’in yıldız forvetlerinden Kasımpaşalı Nicolai Jorgensen Habertürk’e konuştu. Danimarkalı forvet, Kasımpaşa’ya çabuk alıştığını ve ahenk sorunu yaşamadığını söyledi.

Almanya, Danimarka ve Hollanda’nın akabinde artık Muhteşem Lig’desin. Türk futbolu hakkındaki birinci izlenimlerin neler?

”Süper Lig epey güçlü bir lig. Çok güzel savunma oyuncuları var. Türkiye’de forvet oynamak, Hollanda’ya nazaran daha güç. Fizikî açıdan uygun savunma oyuncuları var. Feyenoord’ta bir dönemde 25 gol atıp, 16 asist yapmıştım. Bu kadronun oyun anlayışıyla alakalıydı. Kasımpaşa farklı oynuyor. Her puan için savaşmanız gerekiyor. Lige uygun başladık. Düzgün maçlar oynadık. Haftalar ilerledikçe maçlar daha sıkıntı olacak. O yüzden her maç güzel oynamak zorundayız. Ben de bu ligde fiziğime güveniyorum. Maç oynadıkça daha uygun olacağıma inanıyorum.”

Kasımpaşa’ya alıştın mı?

”Aslında Kasımpaşa’ya alışmak güç değil. Burada çok hoş beşerler çalışıyor. Bana çok yardımcı oluyorlar. Kadroda Hollandalı oyuncular var. Kasımpaşa’ya adapte olmakta hiç zorlanmadım.”

Rotterdam üzere küçük bir şehirin akabinde İstanbul’da yaşamaya alıştın mı?

”İstanbul hakikaten çok büyük kent. Yavaş yavaş İstanbul’u keşfetmeye çalışıyorum. Futbol dışındaki vakitlerde hoş vakit geçiriyorum bu kentte. Geldiğim için çok memnunum. Çok hoş bir kentte çok hoş bir grupta futbol oynuyorum.”

Geçmişte birçok defa Türk kadrolarıyla ismin geçti. O süreçleri bizimle paylaşır mısın?

”Haklısınız, geçmişte beni isteyen Türk kulüpleri oldu. Lakin transfer gerçekleşmedi. Bu yılın Ocak ayında Galatasaray’dan önemli bir teklif aldım ancak kulübüm Feyenoord müsaade vermemişti. Ben hakikat vakitte gerçek yere geldiğimi düşünüyorum. Mesleğimi yine ayağa kaldırabilmek için Kasımpaşa’nın en gerçek yer olduğunu düşünüyorum.”

Muhteşem Lig’deki forvet oyuncularını nasıl buluyorsun. Gol hükümdarı olmak üzere bir gayenin var mı?

”Bunu söylemek çok güç. Trabzonspor’da arkadaşım Cornelius var. İstanbul’un 3 büyük grubunda yeterli forvetler var. Ben çok çalışıp, çok gol atmak istiyorum. Döneme düzgün başladık, ben 2 gol attım. Umut 2 gol attı. Böylesine kaliteli forvetlerle yarışmak keyifli olacak.”

Euro 2020’de Danimarka yarı final oynadı. Ekip arkadaşlarının bu muvaffakiyetini nasıl değerlendiriyorsun?

”Danirmarka Euro 2020’de çok uygun iş yaptı. Düzgün bir turnuva geçirdik. Teknik yöneticinin oyuncular ortasında yarattığı bağ tesirli oldu. Birlikte oynama alışkanlıkları bunda tesirli oldu. Çekya çeyrek final oynadı. Hocaların kadroları bir ortaya getirip, uygun irtibatlar kurması dikkat çekti.”

Euro 2020’nin hocaların turnuvası olduğunu düşünüyorum. Danimarka, İsviçre ve Çekya’da bunu gördük. Hatta şampiyon İtalya’da Roberto Mancini’nin kulübeden dokunuşlarını net bir biçimde gözlemledik. Oyunun gelişimini ve değişimini nasıl görüyorsun?

”Teknik yöneticiler konusundaki fikrinize mutlaka katılıyorum. Bence artık teknik yöneticiler bir 11’e bağlı değiller. Hocalar oyuncuların birbirleriyle saha içinde nasıl anlaştıklarını ve bağ kurup kuramadıklarını da uygun gözlemliyor. Rakibe nazaran, skore nazaran oyuncu tercihleri yapılıyor. Bunu en güzel biçimde yapan teknik yöneticiler de başarılı oluyor. Euro 2020’de bunu net bir formda gördük.”

Danimarka Ulusal Ekibi’nden arkadaşın Cristian Eriksen Euro 2020’de hepimizi korkuttu. Bahtsız olayın yaşandığı Finlandiya maçını izlerken neler hissettin? Eriksen ile yakın vakitte konuştun mu, durumu nasıl?

”Finlandiya maçını izlerken Cristian Eriksen’i o halde görmek beni çok üzdü. Fakat şu anda yeterli. Ailesiyle birlikte vakit geçiriyor. Sıhhat durumu pek güzel. Umarım çok sevdiği futbola dönebilir. Ne yaparsa yapsın, keyif almasını diliyorum. Futbola dönemezse de futbolun içinde kalabilir. Gerçekten büyük bir travma geçirdi. Üstesinden gelmeye çalışıyor. Kolay bir şey değil.”

Jupp Heynckes, Morten Olsen ve Dick Advocaat üzere meslekli teknik adamlarla çalıştın. Geriye dönüp baktığında sana neler kattılar?

”Çok genç yaşta Bayer Leverkusen’e gittim. Orada Jupp Heynckes ile çalıştım. Çok büyük bir teknik yönetici, tıpkı vakitte âlâ bir öğretmendi. Aslında daha sonra 2013 yılında Bayern Münih ile 3 kupa birden kazandı. Stale Solbakken Kopenhag’da beni genç bir oyuncudan olgun bir oyuncuya çevirdi.

Morten Olsen ve Dick Advocaat oyuncularla tartışmayı seven hocalardı. Fikirlere de açıklardı. Hepsinin mesleğimde değerli yerleri var. Onlarla çalıştığım için kendimi şanslı hissediyorum.”