Pasifik Okyanusu’nda cenneti köşesi Hawaii

Hazırlayan: İhsan Dindar

Hawaii 137 adadan oluşan bir takımada olma özelliği taşıyor. 2.400 kilometrekarelik toplam büyüklüğe sahip bu adaların pek birçoklarında yerleşim bulunmamaktadır. Dünyada en çok görülmek istenen turizm rotaları ortasında yer alan Hawaii, çabucak hemen her yere olan uzaklığı nedeniyle pek çok insan için bir hayal olma pozisyonunda.

Amerika Birleşik Devletleri’nin 51 eyaletinden biri olan Hawaii, anakarada toprağı olmayan ve anakaraya en uzak eyalet pozisyonundadır. Büsbütün adalardan oluşan tek eyalet olma özelliği taşıyan Hawaii’nin başşehri Honululu’dur. Eyaletin toplam nüfusu yaklaşım bir buçuk milyondur.

Gerçek bir turizm cenneti olan Hawaii, başta Amerika Birleşik Devletleri’nin farklı yerlerinden olmak üzere dünya genelinden çok sayıda turisti ağırlamakta. Lakin Pasifik Okyanusu’nun ortasında yer alması nedeniyle Hawaii takımadalarına ulaşım hayli güçlü ve bir o kadar da maliyetli.

Başşehir Honolulu, Hawaii eyaletinin idare merkezi olmasının yanı sıra birebir vakitte da en büyük yerleşim ünitesi olma özelliği de taşımakta. En son nüfus sayımına nazaran Honolulu’da tertipli olarak yaşayan kişi sayısı 400 bin civarında. Lakin elbette kente gelen turistlerle bu sayı artış göstermekte.

Tarihte bölgede konseyi olan Hawaii Krallığı’nın da başşehirliğini yapan Honolulu’da yerleşimler 11. yüzyıla kadar uzanmakta. Nüfusun birkaç adada toplandığı Hawaii, kent hayatından çok doğasıyla ön plana çıkan bir yer. Adaların en dikkat cazip istikametlerinin başında da daima faal halde olan yanardağları.

Kileauea, Mauna Loa, Haleakala, Pu’u Ö’ö, Kohala ve 4.200 metrelik yüksekliğiyle Mauna Kea, Hawaii takımadalarının en yüksek dağları ve etkin volkanları olma özelliği taşımaktadır. Son olarak geçtiğimiz gün Kilauea Yanardağı, iki haftalık bir uykusundan sonra yine faaliyete geçti ve lav püskürtmeye başladı.

Amerika Birleşik Devletleri’nin en güney eyaleti olan Hawaii’de gerçekleşen su altı volkan patlamaları nedeniyle vakit içerisinde yeni adalar da oluşmakta. Volkanlardan çıkan lavlar katılaşıp kayalara dönüşmesiyle Hawaii genelinde yeni adacıklar gün yüzüne çıkmakta.

Yükseltileriyle ve yemyeşil ormanlarıyla ünlü Hawaii adaları, sık sık meydana gelen yanardağ patlamaları nedeniyle yer yer şiddetli hale gelen sarsıntılarla de sarsılmakta. Bültenlere sık sık bu haberlerle de mevzu olan Hawaii tekrar de sahip olduğu ve hayranlık uyandıran doğal güzellikleriyle turistler kadar fotoğrafçılar ve sinema yapımcılarının da ilgisini çekmekte.

Tabiatı kadar mesken sahipliği yaptığı sayısız canlı çeşidiyle de dikkat çeken Hawaii, belgesel yapımcılarının da ilgi odağı. Eşsiz deniz canlılarına mesken sahipliği yapan Hawaii’de bölgeye has balık çeşitlerinin yanı sıra deniz kaplumbağaları da değerli bir popülasyona sahip. Üstelik bu canlılara rastlamak da epeyce sıradan.

Amerika Birleşik Devletleri’nin ve tıpkı vakitte da dünyanın da en değerli uzay müşahede merkezine de konut sahipliği yapan Hawaii, bu alanda gerçekleştirilen çok sayıda araştırmanın da kıymetli bir üssü olma özelliği taşımakta. Bölgenin bu alanda ön plana çıkmasının nedeni pak tabiatı ve uygun iklimi de şıklar ortasında yer alıyor.

Hawaii tıpkı vakitte sörf tutkunları için de en ülkü rotalar ortasında bulunuyor. Dört mevsim boyunca denize girilebilen Hawaii adalarında sörf tutkunları ülkü rüzgarları yakalayıp kumsallarda sörfün tadını çıkarıp adrenalin yüklü dakikalar yaşıyor. Burası tıpkı vakitte çok sayıda sörf yarışının da gerçekleştiği bir yer pozisyonunda.

Pasifik Okyanusu’nun ortasında ve kıtalardan uzak olduğundan ötürü Hawaii’de sıcaklık yıl genelinde fazla bir değişiklik göstermez. Yıl genelinde sıcaklık sıcaklık ekseriyetle 27 ilâ 16 °C arasındır. Münasebetiyle dört mevsim boyunca rahatlıkla adada denize girilebilir.

Hawaii eyâletinin üç resmi lisanı bulunmaktadır. Hawaii doğumlu beşerler Hawaii Creole İngilizcesini konuşur. Eski Hawaiice ile İngilizce’nin bir karışımı olan bu lisanın yanı sıra eyalette İngilizce bilen turistler hiç zorluk yaşamazlar. Zira tüm tabelaları standart İngilizcedir.

Tabiat ile barışık Hawaii yerlilerin sayısı yeni yerleşimler ve artan nüfusa bağlı olarak git gide toplam yüzdede daima azalmaktadır. Kendilerine has bir yazı lisanı olmayan Hawaiililer, bölgeye gelen İngiliz denizcilerin aracılığıyla kendi lisanlarını Latin alfabesiyle yazmaya başlamıştır.