Ağrı’da 1,2 milyar dolarlık 20 ton altın rezervi tespit edildi

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Ağrı Mollakara bölgesinde gerçekleştirilen uzun arama faaliyetleri sonucunda, bugün, piyasa pahası 1,2 milyar dolar olan 20 ton altın ve 2,8 milyon dolar bedelinde 3,5 ton gümüş rezervi bu bölgede tespit edildi.” dedi.

Varank, Koza Altın İşletmeleri Ağrı Mollakara Tesisi Temel Atma Töreni’nde yaptığı konuşmada, Ağrı’nın bulunduğu diyarın Türkiye‘nin Asya’ya açılan kapısı olduğunu kaydederek, bunun şuuruyla, ülkenin her köşesini olduğu üzere bu kadim toprakları da üretim ve istihdamın dinamosu olacak projelerle buluşturduklarını söyledi.

Bugün temeli atılan tesisin hem Ağrı hem de ülke iktisadı için ehemmiyetinin çok büyük olduğunu lisana getiren Varank, tesisin yaklaşık 160 milyon dolarlık yatırımla tamamlanacağını, Ağrı’nın kalkınmasını ve gelişmesini hızlandıracağını, altın üretimi konusunda Türkiye’nin gücüne güç katacağını vurguladı.

Yaklaşık 20 milyar liralık yatırımla kente çağdaş hastaneler, eğitim kurumları, yollar, toplumsal tesisler ve çok sayıda hizmet kazandırdıklarını aktaran Varank, bakanlık olarak Serhat Kalkınma Ajansı ve DAP Bölge Kalkınma Yönetimi aracılığıyla kentte kamu, özel kesim ve STK’ların 260’a yakın projesine 120 milyon liradan fazla dayanak sağladıklarını söyledi.

Varank, bakanlık olarak kentte hayata geçirdikleri hizmetlerden bahsederek, yakın vakitte Van ve Şanlıurfa’da uygulayıp çok başarılı sonuçlar elde ettikleri tekstilkent projelerini Ağrı’da da yaygınlaştıracaklarının altını çizdi.

Bakan Varank, “Bu kapsamda Ağrı’nın Tutak, Eleşkirt, Patnos ve Doğubeyazıt ilçelerine tekstilkentler kazandıracağız. Emek ağır dalları bölgeye çekerek işsizlik meselesini bitirme noktasında kıymetli adımlar atacağız.” diye konuştu.

Ağrı’nın gelişimi için dayanak vermeye devam edeceklerini kaydeden Varank, kaynaklarını bu kent için seferber etmeyi sürdüreceklerini anlattı.

“Yatırım düşmanı muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız”

Bakan Varank, Ağrı’daki bu yatırım heyecanının en başta İstanbul’a örnek olmasını istediğini belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

“Biz burada bir temel atma merasimi yapıyoruz lakin bildiğiniz üzere yatırım düşmanı muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız. Bu yatırım düşmanı muhalefet anlayışı İstanbul’da temel atmama merasimleri yapıyorlar. Dünyada herhalde temel atmama merasimi yapan öteki bir ülke, öteki bir lokal yönetici olmamıştı. Hatta artık işi biraz daha ileri taşıdılar. İstanbul’daki metro inşaatlarının üstüne de toprak döküp dolduruyorlar. Yatırım yapmamayı bırakın mevcut yatırımları baltalamak için ellerinden gelen çabası gösteriyorlar. İnanın bunların elinde olsa Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni su ile doldurup orayı havuz olarak kullanırlar. ya da oraları patates deposu olarak kullanırlar.”

Varank, Bolu Dağı Tünelinin yıllarca, 10 yıllarca konuşulduğunu, en son gelinen noktada tünelin patates deposu yapılmak istendiğini anımsattı.

“Türkiye dünyanın sayılı altın üreticileri ortasına girdi”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, “Türkiye’nin madencilik dalında kat ettiği arayı gösteren en kıymetli konulardan birisi bugün temelini atacağımız tesisin faaliyet alanı olan altın üretimi. Altın, kültürümüzün ve finansal sistemin vazgeçilmez bir modülü. Gerek takı olarak gerekse yatırımlarımızda kullandığımız değerli bir maden. Elbette dünya iktisadının de hala en başat aktörü.” açıklamasında bulundu.

Varank, sıfır üretim kapasitesiyle devraldıkları altın madenciliğini verdikleri takviye ve teşviklerle 6 milyar dolar yatırım hacmine ulaşan, 13 bin kişinin istihdam edildiği devasa bir kesime dönüştürdüklerini, bugün dünyanın sayılı üreticileri ortasında olduklarını söyledi.

Bakan Varank, “2000’lerin başında 1 gram dahi altın üretemeyen Türkiye, geçtiğimiz yıl pandemiye karşın 18 etkin madende 42 ton altın üretti. Bizden evvel Türkiye’nin altın muhtaçlığı yüzde 100 ithalatla karşılanıyordu. Artık yaptığımız üretimle her yıl cari açığın azaltılmasına 2,4 milyar dolar katkı sağlıyoruz. Tüm bu uğraşları de kâfi görmüyoruz. Bölümü daha ileriye götürecek birçok yeni projeyi hayata geçiriyoruz.” diye konuştu.

Güç ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile birlikte Munzur Üniversitesi bünyesinde 140 milyon lira bütçeli Ender Toprak Elementleri Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni kuracaklarını, bu merkezde, havacılık, elektronik ve otomotiv başta olmak üzere birçok alanda ileri teknolojili eserlerin üretiminde muhtaçlık duyulan ham unsurların Ar-Ge ve üretim faaliyetleri yürütüleceğini bildirdi.

Birinci altın dökümü 2022’nin son çeyreğinde

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Türkiye’nin maden kaynaklarını aramada, keşfetmede ve işletmede Cumhuriyet tarihi boyunca kâfi itina gösterilmediğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“2000’li yılların başına kadar altın üretimi yapılmamış. Pekala neden yapılmamış? Altın olmadığı için mi? Elbette hayır. Türkiye, kanıtlanmış altın rezervleri bakımından dünyada 12. sırada; potansiyele baktığımızda ise birinci 5 ülke ortasında yer alıyor. Lakin dediğim üzere ihmal edilmişlik, vizyonsuzluk hatta beceriksizlik yüzünden altın üretiminde ülkemiz geride bırakılmış.”

Varank, daha 1933 yılında Altın Arama ve İşletme Yönetimi kurma vizyonuna sahip Türkiye’nin maksatlarını, kendilerine “Atatürk’ün partisiyiz” diyenlerin değil AK Parti’nin hayata geçirdiğini kaydederek, doğal gaz ve petrol aramalarında olduğu üzere altın madeni konusunda da geçmişin tüm ihmal edilmişliklerini telafi etmek için büyük bir uğraş gösterdiklerini anlattı.

Bugün temelini atacakları tesisin de büyüyüp gelişen altın üretimi bölümünün kıymetli bir mihenk taşı olacağını lisana getiren Varank, şu bilgileri verdi:

“Ağrı Mollakara bölgesinde gerçekleştirilen uzun arama faaliyetleri sonucunda, bugün, piyasa bedeli 1,2 milyar dolar olan 20 ton altın ve 2,8 milyon dolar kıymetinde 3,5 ton gümüş rezervi bu bölgede tespit edildi. Ülkemiz, bölgemiz ve dünya açısından değerli bir gelişme. Bulunan rezerv 0,92’lik tenör kıymetiyle ülkemizdeki emsal madenlere kıyasla çok daha varlıklı bir içeriğe sahip. Artık yaklaşık 160 milyon dolarlık bir yatırımla bu rezervin etrafa hassas bir biçimde iktisada kazandırılmasını TMSF eliyle sağlayacağız.”

Varank, tesisin, işletme periyodunda direkt 500, dolaylı olarak ise 2 bin vatandaşa ekmek kapısı olacağını bildirdi.

Tesisteki birinci altın döküm sürecinin 2022’nin son çeyreğinde gerçekleşmesini beklediklerini aktaran Varank, birinci altın dökümüne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılmasını beklediklerini söyledi.

“Rezerv olarak daha büyük potansiyel kelam konusu”

Bakan Varank, hesaplamalara nazaran birinci etapta 6 yıllık ömrü olan bu madende bir yandan da arama çalışmalarının devam ettiğini belirterek, rezerv olarak daha büyük bir potansiyelin kelam konusu olduğunu, bulunacak yeni rezervlerle işletme ömrünün 15-20 yıla ulaşmasını beklediklerini vurguladı.

Madenlerle ekonomik paha sağlarken çevresel hassasiyetleri de en ön planda tuttuklarını kaydeden Varank, şu tabirleri kullandı:

“Hem bu projede, hem de faaliyette olan bütün madenlerde sürdürülebilirliğin temeli etrafa hürmetten geçiyor. Proje çerçevesinde kurulacak ileri teknolojili sensörler vasıtasıyla, toz, gürültü, patlatma ve havada gaz ölçümleri tertipli olarak yapılacak. Bu tesiste altın üretimi konusunda kullanılacak en çağdaş formüller sayesinde hem rezervleri verimli biçimde değerlendirileceğiz hem de çevresel tesirleri minimuma indireceğiz. Tesisin ekonomik ömrünü tamamlamasından sonra, arazinin tabiata tekrar kazandırılması için gerekli rehabilitasyon çalışmaları yürütülecek. Emin olun burada yapılacak ileri teknolojili bu tesis, ülkemize katma kıymet kazandırırken etraf hassasiyetleri bakımından da örnek bir yer olacak.”

Varank, Koza Altın’ın terör odaklarının elinden alınıp TMSF’ye devredilmesinden sonraki başarılı performansını memnuniyetle takip ettiklerini söyledi.

“Uzun vadeli katkıları nedeniyle bir bölgesel kalkınma projesi”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Ağrı’nın terör nedeniyle uzun yıllar büyük bedeller ödediğini kaydederek, artık hudut içerisinde ve hudut ötesinde teröre göz açtırmadıklarını, bölgenin terörle anılma periyodunun artık bittiğini söyledi.

Varank, bu inanç ortamını tesis ettikten sonra bölgenin eski karanlık günlerine dönmesine asla müsaade etmeyeceklerine vurgu yaparak, buradaki altın sürece tesisinin salt bir madencilik yatırımı olmadığını, uzun vadede sunacağı katkılarla bir bölgesel kalkınma projesi olduğunu kelamlarına ekledi.

Kaynak: Anadolu Ajansı / Uğur Aslanhan

Bir önceki yazımız olan Türkiye'nin en yüksek barajının su tutacağı tarih belli oldu başlıklı makalemizde Baraj, Barajı ve Gövde hakkında bilgiler verilmektedir.