Ani’deki kazı, turizme ivme kazandıracak

Kafkaslar’dan Anadolu’ya birinci giriş kapısı olma özelliği taşıyan, 11. ile 12. yüzyıla ilişkin İslam mimarisi yapıtlarını bünyesinde barındıran ve 2016’da UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen Kars’taki Ani Ören Yeri’nde yapılan hafriyat çalışmalarıyla bölgenin turizm potansiyelinin artırılması hedefleniyor.

Tarihte Latife Türkleri, Sasaniler, Bagratlı Krallığı, Bizanslılar, Şeddat Oğulları Beyliği, Anı Gürcü Atabeyleri, Harzemşah Devleti, İlhanlılar, Selçuklular, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Osmanlı Devleti ile kısa bir müddet Rusların karar sürdüğü Ani Ören Yeri’nde başlatılan hafriyat çalışması devam ediyor.

Tarihte “Binbir kiliseli kent”, “40 kapılı kent”, “100.000 nüfuslu kent”, “Medeniyetler Beşiği” olarak anılan ve 2016’da UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan Ani, 16 Ağustos 1064’te Sultan Alparslan tarafından fethedildi.

Kurulduğu günden bu yana 23 medeniyete mesken sahipliği yapan, ortalarında her biri farklı bir hoşluk ve tarihi bedeldeki cami, kilise, katedral üzere dini yapıların yanı sıra değer biçilmez başka tarihi yapıları ve kültürel hazineleri bünyesinde barındıran Ani, Kafkaslar’dan Anadolu’ya birinci giriş kapısı olma özelliğiyle başka bir ehemmiyet arz ediyor.

35 kişilik hafriyat takımı çalışma yapıyor

Surlar, cami, katedral, saray, kiliseler, manastırlar, ateşgede, hamam, köprü ve bir kısmı yıkılmış kapalı pasajdan oluşan yaklaşık 25 kadar kıymetli yapının ayakta kaldığı Ani’de bu yapıtların etraflarında 35 kişilik hafriyat takımı çalışma yapıyor.

Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Kısım Lideri ve Ani Ören Yeri Hafriyat Lideri Dr. Öğretim Üyesi Muhammet Arslan, AA muhabirine, Ani Ören Yerindeki kazıların Cumhurbaşkanlığı kararlı hafriyat statüsüne eriştiğini söyledi.

Arslan, Ani Ören Yeri’ndeki hafriyat çalışmalarını 12 üniversiteden oluşan bir grupla yaptıklarını söz ederek, “Kazı çalışmaları farklı alanlarda devam etmekte, bu çalışmalar Selçuklu çarşısı, Selçuklu konakları, Selçuklu büyük hamamı ve bunun dışında da mezarlık alanında devam ediyor.” dedi.

Hafriyat çalışmalarının yanı sıra bulunan yapıtların korunması için de çalışma yaptıklarını anlatan Arslan, “Özellikle Selçuklu çarşında konservasyon çalışmasına başlanmış bulunmaktayız. Bunun yanı sıra gün yüzüne çıkardığımız yapıtların konservasyonlarına yönelik birtakım çalışmalar gerçekleştirmekteyiz.” diye konuştu.

Arslan, Ani Ören Yeri’nin UNESCO’ya alınmasıyla birlikte turizmde kıymetli bir artış suratı yakaladığını lisana getirerek, “Ani Ortaçağ’ın en kıymetli kentlerinden birisi ve burası tıpkı vakitte UNESCO Dünya Mirası kesin listesinde bulunan bir alan.

Buranın turizm potansiyeli epey yüksek. Biz bu potansiyeli açığa çıkarmak, daha da ileriye götürmek ve bu potansiyele ivme kazandırabilmek için hafriyat çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hem kazılarımız hem de onarım çalışmalarıyla birlikte aslında bir turizm altlığı oluşacak ve kentteki turizm potansiyelinin gelişmesine katkıda bulunacak.” tabirlerini kullandı.