BAŞKANLIK SİSTEMİ GELSİN Mİ GELMESİN Mİ?

16.10.2016
7
Okuma Süresi: 11 dakika
A+
A-
BAŞKANLIK SİSTEMİ GELSİN Mİ GELMESİN Mİ?

BAŞKANLIK SİSTEMİ GELSİN Mİ GELMESİN Mİ?
Bizim ülkemizdeki insanların büyük bir bölümü,oy verdikleri Siyasi Partinin Başkanının Genel Başkanının söylediklerinden farklı düşünmezler.Genellikle siyasipartiler “Futbol takımı tutar gibi” tutulur.Parti tutmak vardır.Ülke ve Dünyada olan olaylar için farklı bir bakış açısı ,yorum getirilmez Partisinden ne söyleniyorsa o körü körüne savunulur.Bu körü körüne savunmayı aslında siyasilerin istediğini de düşünürsek,buna yönelik çalışmaların yapıldığı toplumlar tamamen bilgiden ,okumadan ve araştırmadan uzak topluluklar haline getirilirler.Böylelikle düşünmeyen,yorumlamayan,körü körüne inanan bir toplum oluşturulmuş olur.Bu toplum içerisinde en acınacak kitle, gerçekleri gören fakat kendini paralama derecesinde uğraşıp ,köre kırmızıyı anlatma noktasından öteye geçemeyen sorumlu ve bilinçli kitledir.
Ülkemizde ya da Dünya da olup biten olayların nedenini sonucunu ,kısa ve uzun vadedeki sonuçlarını bilebilmek için belli bir bilgi birikimine sahip olmamız gerekir.Yeni bir konu ile karşılaşıldığında o konu ile ilgili alt yapımızı oluşturmalıyız.Belli bir birikimi olmayan insan değerlendirme yapamaz ve sevdiği kişilerin söylediğini doğru kabul eder.Ancak bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmuş olur.
Türkiyemizin gündemini yıllardır işgal eden,zaman zaman kamuoyu yoklaması yapılıp zaman zaman unutturulan ama her zaman hedefte olan bir konu varsa o da “Başkanlık Sistemi”.Bu konu yıllardır Televizyon kanallarında program yapılmakta,okul kitaplarına girdirilmiş,her alanda propagandası yapılmakta.Fakat insanlara sorulan soru şu :”Başkanlık sistemi gelsin mi gelmesin mi?”.Eve bu akşam oturmaya misafir kabul eder misin gibi bir şey aslında…Soru şekli bu…
Başkanlık sistemi hakkında bilgi veren yok.Neden ?çünkü zaten bilgi vermeye gerek yok.İnsanları öğrenmesi amaçlanmıyor,insanlarda öyle bir duruma gelmişler ki zaten öğrenmek istemiyorlar.Oy verdikleri adam istiyorsa istiyorlar,istemiyorsa istemiyorlar.
Başkanlık sistemi konusu için bazı kelimelerin anlamlarını yazalım.
Yasama:Kanun yapma demektir.Anayasamız kanun yapma yetkisiniTBMM’ye vermiştir.TBMM genel seçimlerle belirlenen Milletvekillerinden oluşur.
Yürütme:TBMM Tarafından çıkarılan kanunların uygulanmasıdır.Kanunları uygulama görevi Cumhurbaşkanı ,Başbakan ve Bakanlar Kurulu’na aittir.
Yargı:Devletin yargı görevi bağımsızdır.Anayasamıza göre bağımsız mahkemeler tarafından yürütülür.Yasalar önünde herkes eşittir.
Başkanlık Sistemi nedir?Başkanlık Sistemi, Yasama, Yargı ve Yürütme organlarının birbirinden sert olarak ayrıldığı bir yönetim biçimidir. Burda Yargı mahkemeler, Yasama meclis, yürütme ise bakanlar kurulu’dur. Başkanlık Sistemi dışındaki, yani parlamenter sistemlerde yürütme bakanlar kurulu’nda iken, Başkanlık Sistemi’nde halkın seçtiği “Başkan’dadır”.Ehil olmayan ve art niyetli insanların elinde dikta yönetimi olacak bir sistem.
Başkanlık sistemi ,Devletin tek bir kişinin Başkanlığında yönetilmesidir.Yasamanın bu yürütme organını fesh etme yetkisi yoktur.Yani kısaca tek adam yönetimidir.Devletin başındaki kişiye bu yönetimde “Başkan” denir.
Peki şu anda Cumhurbaşkanı’nın görevleri nedir?
Cumhurbaşkanı
Cumhurbaşkanı Devlet’in başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milleti’nin birliğini temsil eder. TBMM tarafından, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim görmüş milletvekilleri ya da milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, gizli oyla ve Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla seçilir. Görev süresi yedi yıldır. Cumhurbaşkanı seçilen kişinin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve TBMM üyeliği sona erer. Bir kimse iki kez Cumhurbaşkanı seçilemez. Cumhurbaşkanı, görevine başlarken Anayasa’da metni bulunan andı içer. Cumhurbaşkanı Anayasa’nın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir. Yasama, yürütme ve yargı alanına ilişkin görev ve yetkileri vardır. Yasama alanındaki görevleri; gerektiğinde TBMM’ni toplantıya çağırmak, yasaları yayımlamak ve gerekli gördüğünde yeniden görüşülmek üzere Meclis’e geri göndermek, Anayasa değişikliklerini gerekli gördüğünde halkoyuna sunmak, yasa ve yasa gücünde kararname çıkarmak, Meclis ıçtüzüğü’ne ilişkin olarak Anayasa’ya aykırılık savıyla Anayasa Mahkemesi’nde dava açmak, koşulları oluştuğunda TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermektir. Yargıya ilişkin görevleri de, yüksek mahkemelere üye seçmekle sınırlıdır. Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve onun önerisi üzerine Bakanları atar. Yabancı ülkelere Türk Devleti’nin temsilcilerini gönderir; Türkiye Cumhuriyeti’ne gönderilen yabancı devletlerin temsilcilerini kabul eder. Anayasa, Cumhurbaşkanlığı ile ilgili bölümde iki anayasal kuruma yer vermiştir: Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ve Devlet Denetleme Kurulu. Devlet Denetleme Kurulu, yönetimin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verim li biçimde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla görev yapar. Cumhurbaşkanı’nın isteği üzerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinde, her düzeydeki işçi ve işveren meslek örgütlerinde, kamuya yararlı dernekler ve vakıflarda her türlü inceleme, araştırma ve denetlemeleri yürütür. Silahlı Kuvvetler ve yargı organları Devlet Denetleme Kurulu’nun görev alanı dışındadır.
Yıllardan bu yana Başkanlık sistemini isteyen bir numaralı kişi,günümüzün Cumhurbaşkanıdır.Kendisi kurmuş olduğu Siyasi Parti’nin Milletvekillerine belli bir dönem Milletvekili olma şartı getirerek yeni yeni genç dinamik bireylere siyasetin yolunu açtığını ifade etti.Yol arkadaşları yeni yüzlerin siyasete katıması uğrunda birer birer siyasetten ayrılırken kendisi devamlı siyasette ve her zaman gündemde kaldı.Kendisi adım adım ilerlerken ülke gündeminde Başkanlık Sistemi ara ara hep işlendi.Kendisi şu anda Cumhurbaşkanı ve mevcut yasalarımızla görev süresinin bitmesine beş yıl kaldı.Eğer bir sistem değişikliği yapmazsa görev süresi bitecek ve o yıllardır alıştığı koltuktan uzaklaşmış olacak.Şu anda kendisinin bile tahmin edemediği durumlarla karşılaşabilecek.Başına herhangi bir şey geldiğini görmemesi için ömrü yettiğince o koltukta oturması gerekiyor.Yargılanmaması için ,akrabalarının yargılanmaması için ve Devletin değişik kademelerinde koltuklarını teminat altına almaları için onun o koltuktan kalkmaması gerekiyor.Şu anda Başkanlık Sistemi diye tutturulmasının tek sebebi budur.Daha çok koltukta oturma arzusu.
Daha önce de Merhum Turgut Özal bu sistemi gündeme getirmek istemişti.Siyasilerin belli bir süre koltuklarında kaldıktan sonra,koltuklarını garantiye almak istemelerinin ötesine geçemeyecek bir sistem.Örnek vermek gerekirse,arkadaşından bir tur binmek için bisiklet isteyen çocuğun ,ikinci turu kaçak binmeye çalışmasından farklı değil.
Yıllardır bu memleketin nimetlerinden faydalanmışsınız.Sizinle siyasete başlayan insanlar elinin eteğini çekmiş siyasetten(çektirmişsiniz).Yeni yüzler gelmesi lazım demişsiniz.Devletin en tepesinde görev yapmışsınız ve görev sürenizin biteceği endişesi ile yeni yeni arayışlara girmişsiniz.Koltukta ölene kadar kalabilme akraba, eş , dost ile ölene kadar devam arayışı…
Kimse koltuğa yapışmamalı.Ülkemizin yeni,genç,dinamik,ülke sorunlarını koltuktan öte gören amacı Türk Milleti’ni yüceltmek olan yöneticilere ihtiyacı var.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başkanlık sistemi ile ilgili görüşlerine yer vermek isterim.
Devlet Başkanı’nın aynı zamanda fiilen Başbakanlık görevini de üstüne alması gerektiği tartışmalarının yapıldığı sırada, Atatürk, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak’a: “Şaşarım o efendilerin aklı perişanına. Hep biliyoruz ki, memleketimizin başına gelen felaketlerin çoğu şahsi idareden gelmiştir. Bu kadar geri kalmamızın başlıca amillerinden biri budur. Biz öteden beri, böyle bir idareyi bertaraf etmek için mücadele ettik. Şimdi nasıl olur da benim aynı yola gitmekliğim, yeniden devlet hayatında tarafımdan böyle bir çığır açılması istenebilir.” (1) demiştir.

Halkın desteği ve kendisinin gücü olmasına rağmen: “Amerikan sistemini memleketimizde tatbik etmeyi hiç hatırıma getirmedim; sistemsiz ve kanunsuz tarzda, Reisicumhurlukla Başvekaleti birleştirmeyi düşünmedim ve düşünecek adam olmadığım bütün milletçe malumdur zannederim.” (2) sözleri ile Başkanlık sistemini ve kendisinin Başkan olmasını net bir şekilde reddetmiştir.

Bir önceki yazımız olan Başkanlık Açıklaması başlıklı makalemizde bahçeli-bilge mhp meclis ve Başkanlık Açıklaması hakkında bilgiler verilmektedir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.