BAŞKUMANDANLIK HADİSESİ ÜZERİNE

30.03.2015
41
Okuma Süresi: 3 dakika
A+
A-

Çanakkale Zaferi sebebiyle yazmış olduğum ÇANAKKALE SAVAŞI’NDA BAŞKUMANDAN adlı yazıma gelen eleştiriler üzerine yazmış bulunmaktayım bu yazıyı.

Bahsi geçen yazımın giriş kısmında da belirttiğim gibi öğrenmek üzere bir okuma yaptım ve neticesinde de okuduğumu yaymak istedim. Okuduğum 2 makale bana mantıklı bir bakış açısı sundu. Tarih ilminin zaman kavramının önemini bir kez daha hatırlattı. Bu sebeple savaşın başkumandanı Mehmet Reşat’tır dedim. Çünkü o zaman bu ünvanı kullanan tek kişi padişah idi ve Mehmet Reşat’da dönemin padişaydı.

Mehmet Reşat’ın BAŞKUMANDAN olması kimin önemini azaltır?

Kimsenin önemini azaltmaz. Mesela, Enver Paşa başkumandan vekilidir ama savaş hakkındaki her kararı o vermiştir. Orduyu o yönetmiştir. Onun savaştaki hakkı bu unvan ile anlatılmış, başarısı kitaplara bu unvan ile teslim edilmiştir. Mustafa Kemal’de böyledir. Bu sebeple kimse kalkıp da neden Mehmet Reşat’a başkumandan dediniz de savaşanlara demediniz demesin. Bu ilmi bir durumdur. Gereksiz tartışmalara girmenin bir manası yoktur. Şüphe edilmesin, Mustafa Kemal bu ülkenin savaş lideri ve kurucusudur.

Tekrar diyorum;

Çanakkale, kişilerin beraber yazdığı destanın adıdır. Bu sebeple sadece bir kişi üzerinden tarih anlatımı yapmak ilmen hatadır.

Bu zaferde Enver Paşa’nın da emeği vardır, Mustafa Kemal’in de. Cevat Paşa, Esad Paşa, Vehip Paşa, Fevzi Paşa, Kazım Paşa, Şefik Bey, Hüseyin Avni Bey gibi isimler de vardır mesela. Bu isimlerden hangisini es geçebiliriz?

Tarihi çoğu zaman olduğu gibi görmek, yaşananın altında başka şeyler aramamak gerekir. Çanakkale’de zafere hep beraber ulaşılmıştır. Bütün mesele budur ve bunu böyle anlatmak gerekir.

Bir önceki yazımız olan Irak ve Suriye üzerine başlıklı makalemizde ırak ve Suriye hakkında bilgiler verilmektedir.

Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.