DEÜ Tıp Fakültesindeki antikor araştırması 3. doz aşının etkililiğini ortaya koydu

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar

Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde misyon yapan ve üç doz aşısını olan 293 sıhhat çalışanının antikor düzeylerinin ölçüldüğü araştırmanın sonuçları basın toplantısıyla açıklandı.

Merkezde bir müddettir devam eden araştırmayla iki doz CoronaVac aşısı olan sıhhat çalışanlarının antikor düzeylerinin 4 ay sonra düştüğüne lakin yüzde 89’unda hala kâfi seviyede tutunduğunun tespit edildiğine işaret eden Hotar, üçüncü dozun akabinde antikor düzeylerinde epeyce yüksek artışlar saptandığını bildirdi.

Prof. Dr. Hotar, şu bilgileri verdi:

“Üçüncü doz aşı sonrası gerek CoronaVac gerekse BioNTech sonrası sıhhat çalışanlarının yüzde 100’ünde antikor seviyesinin arttığı ve kâfi seviyeye eriştiği saptandı. Sıhhat çalışanımızdan üçüncü doz aşısını CoronaVac olarak yaptıranlarda aşıdan en az 7 gün sonra antikor seviyesinin 7,5 kat, BioNtech olanlarda ise 106 kat arttığı tespit edildi. İştirakçilerden üçüncü doz aşısı BioNtech olanlar değerlendirildiğinde antikor seviyelerinin vakit içinde düştüğü fakat hala var olan antikor seviyelerinin kâfi olduğu saptandı. Aşıdan sonra yüzde 100 artıp belirli bir müddetten sonra düştüğü ancak hala kâfi seviyesi koruduğu görüldü. İki doz aşı yaptıranların yüzde 4’ü hastalığa yakalandı. Üçüncü doz aşı yaptıran 293 şahıstan yalnızca 1 kişi hastalığa yakalandı. Lakin hepsi hafif semptomlarla atlattı.” dedi.

Bu bilimsel bilgilerin aşının bu hastalığa karşı en tesirli metot olduğunu bir defa daha gösterdiğini lisana getiren Hotar, üniversite olarak yaklaşık 70 bin öğrenciyle yüz yüze eğitime hazırlandıklarını, öğrencilerin ve akademisyenlerin aşı yaptırmasının çok değerli olduğunu kelamlarına ekledi.

“Spekülasyonu yok etmiş oluyor”

Araştırmanın aşı hakkındaki çeşitli spekülasyonlara karşılık verdiğine işaret eden Kılıç, şöyle dedi:

“Şöyle bir spekülasyon vardı, ‘İki doz CoronaVac aşılarının hiçbir tesiri yok. Kesinlikle herkese sıfırdan iki doz BioNtech yapalım.’ Bu araştırma, bu görüşün gerçek olmadığını gösteriyor. Daha evvel yapılan aşıların bir faydası olduğunu, üçüncü doz, yalnızca tek bir doz mRNA aşısıyla bile çok yüksek ölçüde antikor oluştuğunu gösteriyor. Hasebiyle o spekülasyonu yok etmiş oluyor. Şu anki datalara nazaran iki doz inaktif aşı yapılanlara bir doz BioNtech aşısı kâfi. Aralık ayında tekrar ölçüm yapacağız. Antikor seviyeleri düşecektir. Lakin aşikâr bir seviyenin üzerinde kaldığı sürece bir sorun yaratmayacaktır.”

Araştırma sonucu hastalığa yakalanma oranlarının da çok düşük gerçekleştiğine işaret eden Kılıç, “Yaklaşık 300 şahısta 1 kişi hastalığa yakalandı, hasebiyle hastalığa yakalanmaktan da koruduğunu gösteriyor. Fakat ikinci bir mRNA aşısına gerek olup olmadığını aralıktaki ölçümlerle daha net söyleyebileceğiz.” dedi.

DEÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekim Vekili Prof. Dr. Semih Küçükgüçlü de hastanelerindeki ağır bakımlarda 16 hastanın tedavi gördüğünü belirterek, “Hastalığın en ağır olduğu periyotta 112 hastayı tedavi ettik. Hastanede öğretim üyeleri ortasında yüzde 0,5 oranında aşılanmayan var. Hemşire ve teknisyenlerde bu oran biraz daha fazla. Biz bu bahiste eğitim programıyla onları ikna prosedürünü seçiyoruz.” diye konuştu.

Üniversiteyi ailenizin yanında mı okumayı tercih edersiniz diğer bir kentte mi?

— Haberler.com (@Haberler) September 16, 2021

Bir önceki yazımız olan İnönü Üniversitesi'nde öğrenciler için aşı merkezi kuruldu başlıklı makalemizde Aşı, Kontrol ve Öğrenci̇ler hakkında bilgiler verilmektedir.