Fatih projesi ÇÖKTÜ MÜ ?

27.09.2015
9
Okuma Süresi: 9 dakika
A+
A-
Fatih projesi ÇÖKTÜ MÜ ?

2015-2016 eğitim-öğretim yılında açık öğretim öğrencileri dahil, örgün eğitimde resmi ve özel okullarda yaklaşık 18 milyon öğrenci ders başı yapacak. Hepinize başarılı bir öğretim yılı diliyoruz Resmi ve özel okullarda yaklaşık 600 bin derslikte, yöneticiler de dahil olmak üzere 900 bin 794 öğretmen ders verecek.

Fatih Projesi’nin imza töreni 22 Ekim 2010’da yapıldı. Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım, projenin 1 milyar 500 milyon liraya mal olacağını açıkladı. Ancak FATİH Projesi’ne, sadece 2013’te 1 milyar 400 milyon lira ödenek ayrıldı. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Şubat 2012’de “Bu yılın eylül ayına kadar 3657 orta öğretim kurumunda, yani Türkiye genelindeki liselerin yarısında Fatih Projesi’nin kurulumu tamamlanmış olacak. 4 yıl içinde de ülke genelinde yaklaşık 42 bin okulda, 570 bin sınıfta Fatih Projesi hayata geçecek” demişti.

2013’te Tamamlanacağı Açıklandı

Proje kapsamında akıllı tahta ihalesine 23 Kasım 2011’de çıkıldı. Projenin 5 yılda, yani 2013 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanmıştı. Daha sonra projenin 2015 sonunda tamamlanacağı belirtildi. Projenin 2011-2014 arasında gerçekleştirilmesi öngörülüyordu fakat 2015’te dahi bitirilemedi.

Okullarda teknolojiyi iyileştirmek için başlatılan ancak harcanan onca paraya rağmen halen tamamlanamayan Fatih Projesi’yle ilgili MEB bünyesinde 9 ayrı soruşturma yürütüldüğü öğrenildi. Yıllardır yaşanan aksaklıklar ve eksiklikler nedeniyle tamamlanamayan proje tıkandı…
Okullarda teknolojiyi iyileştirmek için başlatılan ancak harcanan onca paraya rağmen halen tamamlanamayan Fatih Projesi’yle ilgili MEB bünyesinde 9 ayrı soruşturma yürütüldüğü öğrenildi. Yıllardır yaşanan aksaklıklar ve eksiklikler nedeniyle tamamlanamayan proje tıkandı…

Fatih Projesi, 2010 yılında başlatılmış ve 8 milyar 500 milyon lira bütçe ayrılmıştı. Dört yıl içinde tamamlanması öngörülen proje ömrü bir yıl daha uzatıldı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “vizyon” konuşmasında son tarih 2017’ye kadar uzatıldı. Projenin hızlı yürümesi için 2012 yılında yapılan bir düzenleme ile alımlar Kamu İhale Kanunu kapsamından çıkarılmıştı. İhaleler MEB ve Ulaştırma Bakanlığı ağırlıklı yürütüldü.

16 MİLYON TABLET BİR TÜRLÜ DAĞITILMADI Bu ders yılında biter mi ?

Bakanlık kaynakları projenin durma noktasına geldiğini belirtiliyor. Geçtiğimiz haziran ayına kadar okullara akıllı tahta dağıtımına devam edildiği tablet dağıtımının ise tamamlanamadığı kaydedildi.
Yaklaşık 16 milyon adet tablet dağıtılması gerekiyordu ancak bu beş yılda yapılamadı. Projede yaşanan aksaklıkların başında tabletlerle akıllı tahtaların uyum sağlamaması oldu.
Bu nedenle akıllı tahtalara sıfırdan yeni yazılım yüklenmek zorunda kalındı. Pilot uygulamaya alınan bazı okullar için yıkım kararı olduğu ve bazı okulların alt yapılarının sisteme uygun olmadığı belirtildi. Ankara’da Abidinpaşa Anadolu Lisesi’ne akıllı tahtalar takıldıktan 4-5 ay sonra okul depreme dayanıklı olmadığı için yıkım kararı alındı. Bu durum projedeki koordinasyonsuzluk olarak değerlendirildi.

BAKAN AVCI, YENİ EKİBİ DE BEĞENMEDİ

MEB kaynakları, proje ile ilgili dokuz ayrı soruşturma yürütüldüğünü belirtti. Ancak müfettişlerin kamu kaynaklarının nasıl harcandığını değil personel üzerinde baskı kurarak“projedeki aksaklıkların basına nasıl sızdığını” araştırdığı kaydedildi.
Öte yandan MEB yetkilileri, projedeki bazı aksaklıklardan Bakan Nabi Avcı’nın haberdar edilmediğini düşünüyor. Bakan Avcı projedeki bazı isimleri görevden almıştı ve yeni bir ekiple çalışmaya başlamıştı.
Bakan Avcı’nın yeni ekipten de memnun olmadığı ve proje ile ilgili bir toplantıda üst düzey bürokratları uyarıp eleştirdiği de öğrenildi.

Aktif Eğitimciler Sendikası
Genel Başkanı Osman Bahçe

BİRİLERİ KAMU KAYNAKLARI İLE ZENGİN OLDU

Proje topluma “Eğitim sistemimizi bilişim çağının gerektirdiği teknolojik altyapıya kavuşturacağız.” denilerek pazarlandı. Ancak uygulama böyle olmadı. Siz Türkiye şartlarında eğitimin bilgisayar teknolojisinden yararlanılarak yapılmasını hedefliyorsanız, işe önce okulların altyapısını buna hazır hâle getirerek başlamanız lazım. Bugün ülkemizde bırakın elektronik altyapıyı, binlerce okulumuzun daha doğru dürüst ısıtma sistemi, elektriği, suyu, tuvaleti, lavabosu yok. Siz bir bina yaparken önce temelden başlarsınız. Önce çatıyı yaparak bina yapamazsınız. Tabletler; okullardaki temel altyapı buna hazır hâle getirildikten sonra dağıtılmalıydı. MEB ise toplumda sanki proje hayata geçiriliyormuş gibi algılanması için işe tablet dağıtarak başladı. Bu tabletler, amacına uygun kullanılması için yeterli bir altyapı olmadığından, çocukların elinde sadece bir oyuncağa dönüştü. Ortada ciddi bir proje falan yoktu. Sadece şov yapıldı. Ama bunun topluma maliyeti yüksek oldu. Yüzbinlerce tablet dağıtıldı ve birileri kamu kaynaklarıyla zengin edildi. Ülkemizde sadece ilköğretimde ortalama bir Avrupa ülkesinin nüfusundan fazla öğrencimiz var. Böylesine devasa bir eğitim sisteminde siz köklü bir adım atacaksanız, bunun hem uygulanabilirlik hem de fayda-maliyet analizini iyi yapmalısınız. Bu konuda kimseyle görüşmeden, eğitimin paydaşlarıyla istişare etmeden ben yaptım oldu mantığıyla yola çıkarsanız, sadece ve sadece bu ülkeye zarar verirsiniz. Kaldı ki proje, uygulanacağı varsayılan okullarda da hiçbir şekilde amaca hizmet etmemiştir. Ne öğretmenler ne öğrenciler ne de veliler ortaya çıkan tablodan memnun. Dağıtılan tabletler derslerde hiçbir işe yaramadığı gibi, zaten giderek gençlerimizi tehdit eden çağın hastalığı ‘bilgisayar ve internet bağımlılığını’ daha da körüklemiştir. Dünyada en ileri ülkeler bile, okullarında bu tür konularda böyle fütursuz adım atmamaktadır. Bu tür projeler sadece maliyet açısından değil, insani ve pedagojik açıdan da iyi analiz edilmeye muhtaçtır.
____________________________
Türk Eğitim-Sen
Genel Başkanı İsmail Koncuk

FATİH PROJESİ SİYASET ARACI OLARAK KULLANILDI

FATİH Projesi, dönemin başbakanı Erdoğan’ın seçim meydanlarında verdiği sözden daha ileri gitmemiştir. FATİH hayata geçirilmeden önce iyi bir planlama yapılmadı. İnternet ve donanım altyapısı olmadan işe girişildi. Burada tek suçlu Millî Eğitim Bakanlığı değil. Çünkü proje bir hükümet projesiydi. Kaynaklar verimli kullanılmadığı için proje kadük kalmıştır. Eğitimin çözülmesi gereken pek çok önemli sorunu var. Mesela 80 bin ücretli öğretmen görev yapıyor. Bunların pek çoğu 2 yıllık meslek yüksekokulu mezunu. Atanmayı bekleyen 350 bin öğretmen mevcut. Hâlen bazı yerlerdeki okullarda öğrenciler tezekle ısınıyor. Okullardaki hijyen sıkıntısı ortada. Aktarılan kaynaklar sorunları çözmeye yetmiyor. Bu sorunları çözmeden FATİH Projesi’ne girişmek şalvar üzerine smokin giymekten başka bir şey değildir. Ayrıca bu projede şu ana kadar ne kadar para harcandığı bilgisi kamuoyuyla paylaşılmalı. Projenin bu yönüyle şeffaf olmadığını düşünüyorum.

Bir önceki yazımız olan Ne dedik de haksız çıktık başlıklı makalemizde Ne dedik de haksız çıktık hakkında bilgiler verilmektedir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.