Fatih Terim ve yardımcılarına zehir zemberek sözler savuran Hıncal Uluç, Acun Ilıcalı’ya da gönderme yaptı

Sabah Gazetesi müelliflerinden Hıncal Uluç, Galatasaray’ın PSV Eindhoven karşısında aldığı 5-1’lik tarihi yenilgiyi kıymetlendirdi ve Fatih Terim‘i çok sert sözlerle eleştirdi.

İşte o yazı:

“BU KADAR ACİZ OLUNMAZ”

“İkinci yarı, birinci yarı biterken attığımız golle 2-1 başlamış.. Ancak nasıl korkak ve şaşkın başlamışız, inanılmaz.. Maçın ismini bilmediğim spikeri bile “Bütün çizgilerimizle geri çekildik” diyor.. O denli çekilmişiz ki, adamların iki stoperi bizim yarı alanımıza paslaşarak giriyor, hatta şut uzaklığına kadar geliyor, durmadan çekilen bizimkiler önünde.. Güya savunma yapıyoruz. Ancak bu kadar makûs, bu kadar aciz savunma da yapılmaz ki.. Muslera’nın önünde 6 kişilik bir sınır.. Onun 5 metre falan önünde 4 kişilik bir çizgi daha.. Sahanın geri kalan tamamı PSV’de..

“SATHI MÜDAFAA VARDIR”

Başımda, bu sütunlarda bin kere yazdığım Mustafa Kemal’in lafı var.. “Hattı müdafaa yoktur. Sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır..” Yani müdafaa yapıyorsak, çağdaş futbol oynayan her kadronun yaptığını yapacak, savunmaya rakip stoperlere pres yaparak hatta rakip 18 üzerinde başlayacağız. Topu kaptırır kaptırmaz kendi kalene 30 metre kalana dek çekilmenin ismi “savunma” olmaz.. Ne olur?. Siz iddia edin..

“APTAL BİR OYUN”

Spiker bile bu aptal oyuna isyan ederken, ekranda Galatasaray kulübesi belirdi.

“NİYE OTURUYORLAR?”

Ortada Fatih Terim oturuyor. Bir yanında Necati.. Bir yanında Selçuk.. Fatih Terim ekiplerinde çok oynamış iki mükemmel hamle oyuncusu.. Oyun kurucu ve golcü olarak.. “Niye oturuyorlar ki, Hoca’nın iki yanında” dedim.. Bu akıllara sığmaz 6-4-0 oyunu için, iki hamleci yardımcıya muhtaçlık var mı?. Ne işe fayda bunlar, o şaşkın futbola da itiraz etmiyor “Hocam ne yapıyoruz?” demiyor, hatta kalkıp tribüne çıkmıyor ve işi orda bırakmıyorlarsa…

“SÖYLE NECATİ, SÖYLE SELÇUK”

Söyle Necati, söyle Selçuk, ne işe fayda, niçin onca maaş alırsınız siz?. Birinci yarı boyunca bir, tek bir kere art geriye beş pas yaparak bir hamle geliştirdik. Birinci yarıda yediğimiz iki golün sorumlularından biri Ömer, mükemmel indi, olağanüstü adrese attı. İkincisi Emre Kılınç da mükemmel bir baş attı. Tek akın, tek gol.. Lakin üzerlerine gidersek, PSV savunmasının bizi durdurmasının çok sıkıntı olduğunu en kör gözlere bile sokan golü yorumlayamıyor ve en azından devre ortasında Fatih Hoca’ya anlatamıyorsanız, ne işe yararsınız siz hamle oyuncuları Selçuk ve Necati efendiler..

“MAAŞ ALMAYI HAK ETMİYORSUNUZ”

“En güzel müdafaa hücumdur” demeye bile korkuyorsanız, 6-4-0 üzere dünya ödleği bir taktiği hem de alana yayılarak, alan paylaşarak değil, iki sınır halinde dizilerek oynatan Hoca’nıza “Ne yapıyoruz biz?” diyemiyorsanız, söyleyin bana, Ga

latasaray üzere borç batağındaki bir kulüpten maaş almayı hak ediyor musunuz ha?

“TONLA PARA ALARAK GİTTİLER”

Hasan Şaş ve Ümit Davala o Hoca’nın iki yanında oturdu sizden evvel, yeniden tonla para alarak fakat iz bırakmadan gittiler.. Siz niçin geldiniz pekala? Ve de sen söyle Sevgili Fatih Hocam?. Galatasaray bu kadar anlamsız bir savunma futbolu oynayacaksa, niçin yanında savunma futbolunu güzel bilen bir yardımcın yok?. Uzman savunmacı bir yardımcı yok da boş oturan iki hamleci var?

“ACUN’A GÜVENMEDİĞİM İÇİN…”

Ben bunları düşünürken üçüncü golü yedik.. Göz nazaran göre yedik. Fatih Hocamı dinledim, maçtan sonra Acun’a güvenmediğim için kayda aldığım A Spor’da..

“İLK GOLÜN SORUMLUSU SENSİN”

“İlk golü erken yememiz ekibi bozdu” diyor.. Kabahati da futbolculara atıyor.. Ömer tacı yanlış yere atmış, bir.. Marcao’nun geri pasında Muslera harikulade bir kusur yapmış, iki.. Yanlış Hocam, yanlış.. Bu birinci golün tek lakin tek sorumlusu sensin. Ben kaç kez yazdım bu sütunlarda, okurum ezberledi.

“EN KORKTUĞUM ŞEY…”

En korktuğum şey, Galatasaray’ın kendi alanında taç atması.. Taç atmayı bilmiyor ve tam da grup hamleye çıkarken topu rakibe atıp kendi elimizle rakibe kontratak ve gol imkânı veriyoruz” dedim, kaç sefer.. Göstereyim mi sana?

“TAÇ HOCANIZ VAR MI?”

Tahlil de önerdim.. Bugün bütün büyük Avrupa ekiplerinin ‘taç’ hocası var.. Tacı yanlışsız kullanmayı, yalnızca onu öğreten hocalar. Selçuk ve Necati üzere “Salla başını al maaşını” yardımcılar değil, yalnızca tacı atana değil, ötekilere bir taç sırasında ne yapacaklarını öğreten uzmanlar.. Onlar sayesinde golü kendi kalene değil, rakibe atıyorsun hatta. Galatasaray’da biri taç atarken, öbürleri aval aval bakıyor.. Efendim Fatih Hoca “Topu merkeze atmayın” demiş de Ömer tekrar atmış.. Pekala merkeze atmasın da kime atsın?

“G.SARAY TAÇ ÖZÜRLÜ BİR TAKIM”

Al Ömer’i yanına, Florya’daki büyük ekranda o sahneyi manzaraya getir ve sen karşılık ver?. “Merkeze atmasın da kime atsın?. Taç atılırken kendini boşta gösteren bir adam var mı?.” Ben Galatasaray için “bin defa”, TAÇ ÖZÜRLÜ diye yazmadım mı?

“İKİNCİ HATALI DA SENSİN”

Marcao topu Muslera’ya attı. Muslera da büyük, inanılmaz bir yanılgı yaparak topu kaptırdı ve ikinci dakikadaki golü Zahavi boş kaleye attı. Fatih Hocam da ikinci hatalıyı ilan etti. “Muslera!.” Hayır Hocam!. İkinci hatalı da sensin…

“MUSLERA’YA PAS YASAK OLMALI”

Ben tekrar bin kez “Topu yerli yersiz Muslera’ya atmayın. Muslera topu ayakla çıkarmada dünyanın en kötülerinden. Zira ayakla vurmayı bilmiyor. Onun vurduğu top hatta asist oluyor.. Florya’daki odaya kapan, rastgele bir maçı seç ve say.. Aut atışları dahil, Muslera’nın ayakla vurduğu topların kaçı rakibe, kaçı Galatasaray’a gidiyor, say” dedim sana bu köşede Hocam, onlarca, yüzlerce sefer.. Dediğimi yapsan, bir kezcik yapsan, “Muslera’ya ayakla pas vermek yasak” diye ilan ederdin.

“HER ŞEYİ SEN BİLEMEZSİN”

O “Takımı ezaya soktu” dediğin gol, ne Ömer’in, ne Muslera’nın kusuru.. “Her şeyi ben bilirim, ben yaparım” diyen senin yanılgın. Kaldı ki, o birinci anda yenen gol ekibi salladı ancak yıkmadı. Hatta 42’de attığımız golle olağanüstü bir deplasman skoruna ulaştık. Bu son dakika golü ile aslında PSV’nin yıkılması lazımdı, senin hatası daima diğerine atan mantığınla.. Fakat adamlar senin o fecî “Yan/Geri” taktiğinin de yardımıyla, Galatasaray’ı 45 dakika top diye oynadılar.. Ve de “Beşlediler!.”

“ÖZEL UZMAN YARDIMCILAR ŞART”

Kendine bütün çağdaş ekipler üzere, özel durumlar için özel ve uzman yardımcı hocalardan oluşan bir yardımcı takım seçmezsen, Galatasaray’a 3 değil, 10 yıl bile yetmez…

“3 YIL İMZALADI DİYE Mİ?”

Ayrıyeten merak ettim.. Maçtan evvel mazeret beyan etmişsin aslında “5’lere, 6’lara hazır olalım” diye.. Niçin 3 yıl dedin Hocam.. Burak Lider, yalnızca selefi Mustafa Cengiz’e inat seninle çabucak 3 yıl mukavele imzaladı diye mi?. İki sene için seçilen lider niçin 3 yıllık kontrat yapar ki, Hoca ile?. Yeterli ki, 5 yıllık yapmamış.. O vakit da maçtan bir gün evvel “Bize 5 yıl lazım” mı kederin?

“2000 YILININ TERİM’İ SENİ TAŞIYAMAZ”

Hocam kendi kusurlarını, kendi yanlışlarını, kendi eksiklerini görmez, “Her şeyi ben bilirim” inadından vazgeçmez, en azından Baba Gündüz üzere senede bir en büyük hocalardan birinin kulübünü ziyaret etmez ve hocanın 20 ile 30 ortası “uzman yardımcı” takımında herkesin bir özel misyonu olduğunu gözlerinle görmezsen, bitersin Hocam. 2000 yılının Fatih Terim’i bile artık seni taşıyamaz!. 5-1’in tek sorumlusu Fatih Terim Hocamdır, öbür kimse değil…”

Bir önceki yazımız olan Son Dakika: Zamalek'ten Mostafa Mohamed için 'Hata yaptık' itirafı! Galatasaray'a gelen dev transfer teklifini duyurdular başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.