Fedakar sağlık çalışanı babalar, Kovid-19’la mücadelede yaşadıkları zorlukları unutamıyor

SERKAN AVCI/İSMİHAN ÖZGÜVEN – Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı canları kıymetine çaba eden sıhhat çalışanı babalar, her türlü fedakarlığı gösterdikleri süreçte unutulması güç anlar yaşıyor.

Meslek hayatlarının en sıkıntı günlerini geçiren sağlıkçılar, Kovid-19’a karşı birinci günden bu yana büyük özveriyle çalışıyor.

Hastalarını güzelleştirebilmek için çaba ederken koronavirüse yakalanan, ailelerinden uzak kalan, sevdikleriyle görüşemeyen sağlıkçı babalar, unutulması sıkıntı öyküler biriktiriyor.

Mersin Kent Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kovid-19 Anestezi Ağır Bakım Servisinde vazifeli hemşire Mehmet Atay, AA muhabirine, koronavirüsü 3 sefer atlattığını söyledi.

İki yaşında bir kız çocuğu olduğunu belirten Atay, 10 yıllık meslek hayatının en kuvvetli günlerini yaşadığını söz etti.

Atay, hem ruhsal hem de fizikî olarak çok yorulduklarını anlatarak, şöyle konuştu:

“Uzunca bir müddet bu yaşadıklarımızı unutamayacağız. Ailemizden, eşimizden, çocuklarımızdan başka geçirdiğimiz vakitlerimiz oldu. Kovid-19’a yakalandığım süreçte çocuğumdan başka kaldım. Eşim de benimle birlikte hastalığa yakalandı. İki yaşındaki kız çocuğumun gerimden ağlamalarını hala kulağımda hissediyorum. O günleri hiç unutamıyorum. Çocuğumun birinci yaş gününü ve yürümeye başlamasını göremedim. Bir baktım ki çocuğum yürümeye başlamış. Çocuğumun en hoş günlerini, ondan başka geçiriyorum.”

Atay, Babalar Günü’nü buruk geçirdiklerini belirterek, “Halkımıza yardımlarımız dokunduğu için bir nebze de olsa keyifli olabiliyoruz fakat çocuğumdan farklı kalmanın hüznünü yaşıyorum. Bizim için değerli olan meslek ahlakı. Bu nedenle eşimiz, çocuğumuza karşın mesleğimizi icra ediyoruz. Toplumumuza bir an evvel pak bir hayat armağan etmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

Hastalığı çocuklarına bulaştırdı

Kovid-19 Cerrahi Ağır Bakım Servisinde vazife yapan hemşire Yüksel Özükanlı ise koronavirüsle uğraş ettiği süreçte 2 sefer hastalığa yakalandığını belirtti.

İki çocuk babası Özükanlı, birinci yakalandığında hastalığı çocuklarına da bulaştırdığını ve Kovid-19’a karşı ailecek savaş verdiklerini anlatarak, “Çocuklarım için çok üzüldüm. Hastalıktan fazla moral olarak çöküntü yaşadım. Ailecek yıprandık lakin toparladık. Şu anda eşim de çocuklarım da kolay kolay ne konuta birini alabiliyor ne de dışarı çıkabiliyor.” sözünü kullandı.

Olay sayılarının arttığı periyotta çocuklarından 3 ay uzak kaldığını kaydeden Özükanlı, bir Babalar Günü’nde daha çocuklarından başka kaldığı için üzgün olduğunu lisana getirdi.

“Bir baba için çocuğuna sarılamamak, onun yanında olamamak çok zor”

Kovid-19 Nöroloji Ağır Bakım Servisi’nde vazifeli hemşire Ali Çoban da Kovid-19’la uğraş ettiği süreçte sıhhat çalışanı olan eşiyle hastalığa yakalandığını kaydetti.

Bir çocuk babası Çoban, güçlü günler yaşadığına işaret ederek, “Bir baba için çocuğuna sarılamamak, onun yanında olamamak çok güç. Çocuğunuz gülüyor, eğleniyor lakin siz yanında değilsiniz. Berbat günleri oluyor, yanında olamıyorsunuz. Çok sıkıntı bir süreç geçirdik.” dedi.

En özel günlerinde çocuğunun yanında olamadığını belirten Çoban, şöyle konuştu:

“Salgın nedeniyle 24 saatlik nöbet tutuyorduk. Bu devirde ailemizden ve çocuklarımızdan uzak kalıyorduk. Çocuğumun yürümeye başlamasını, eşimin WhatsApp üzerinden görüntü gönderdiği anda öğrendim. Çok makus bir histi. İnsanın içerisinde bir burukluk oluyor. Çocuğunu o sevinçten yoksun bırakmak çok makûs bir his.”

Adana Kent Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Ağır Bakım hemşiresi Hüseyin Yılmaz, Kovid-19 nedeniyle ailecek 20 gün karantinada kaldıklarını söz ederek, o süreçte herkesin farklı odada vefat dehşetiyle güç günler geçirdiğini, birbirleriyle telefonla haberleştiklerini anlattı.

Hastalık sürecinde tat duyusunu kaybettiğini belirten Yılmaz, şunları söyledi:

“Solunum zahmetiyle başladı, boğaz kuruluğu, kaslarda sıkı bir ağrı nöbetleri ve kramplar oldu. Teneffüste güçlüklerim başlayınca bir an gidebileceğimi düşündüm. Bacaklarımda ağrılar yaşadım ve yürümekte takatsizlikler oldu. Ailecek yakalandığımız hastalık nedeniyle oğlumun düğününü iptal etmek durumunda kaldık.”

“O süreçte ben babama babalık yapmış oldum”

Nöroloji Ağır Bakım hemşiresi Muhammed Arıkarslan da hastalığa babası, annesi ve kardeşinin yakalandığını kaydetti.

Ruhsal olarak çok makus geçen o günleri hatırlamak dahi istemediğini, babasının bir ay ağır bakımda kaldığını anlatan Arıkarslan, şöyle konuştu:

“O süreçte ben babama babalık yapmış oldum. Ruhsal olarak bunun tanımını şu anda hala isimlendiremedim zira o sürecin manevi yıkıntısını yeni yeni kaldırıyorum. Tahminen de hayatımda birinci sefer kaybetme korkusunu o anda yaşadım. Birinci sefer ailemin olamama ihtimaliyle karşı karşıya kaldım. O devirde ben babama, aileme babalık yaptım, o duyguyu baba olmadan yaşadım. Bu hissin manevi tartısını hissettim.”

Kaynak: Anadolu Ajansı / Serkan Avci

Bir önceki yazımız olan ZBEÜ doktorlarından kalp hastalığında başarı oranı yüzde 98'lik uygulama başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.