Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarıyla bir araya geldi Açıklaması

Fenerbahçe Kulübü Lideri Ali Koç, sarı-lacivertli ekibin yeni teknik yöneticisini haziran ayının üçüncü haftasına yetiştirmeyi planladıklarını söyledi.

FB TV’de yayımlanan programda basın mensuplarıyla bir ortaya gelen Koç, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Ali Koç, Fenerbahçe’nin yeni teknik yöneticisinin en geç kampta olması gerektiğini anlatarak, “Planlamayı da teknik yöneticiyle yapacağımıza nazaran ne kadar erken olursa o kadar bizim avantajımıza. Özellikle yollarımızı ayıracağımız futbolcular konusunda şimdiden harekete geçmek durumundayız. Teknik yönetici konusundaki arzum yarın gerçekleşmesi, iddiam haziran ayının üçüncü haftasına kadar. Tespit ettiğimiz isimler, yapacağımız görüşmeler haziranın üçüncü haftasına kadar masraf. Bu sefer nasıl bir futbol oynatmak istediğimizi, disiplin açısından nasıl bir hoca olmasını istediğimizi, gençler açısından nasıl bir hoca olmasını istediğimizi, hocanın mesleğinde nelerin olması gerektiğini belirleyip ona nazaran bir liste çıkartıyoruz. Tercihimiz, dileğimiz ve odaklandığımız daha çok Portekiz, Alman ekolü üzerinde.” diye konuştu.

Koç, yeni periyotta idare şurasında kimi değişiklikler olacağını lisana getirerek, “Bu periyotta hem Fenerbahçe topluluğunu daha fazla kapsayabilecek hem Fenerbahçe’nin gereksinimleri çerçevesinde katma kıymet sağlayabilecek bir değişiklik olacak. Aslında 4 kişinin yerini doldurmamız gerekiyor. 10-11 kişi değişecektir diye varsayım ediyorum.” tabirlerini kullandı.

“Hayal ettiğimiz Fenerbahçe, futbol olarak algılanıyor. Orada sınıfta kaldık”

Geride kalan üç yıllık vazife müddetlerinin bilhassa futbolda istedikleri üzere geçmediğini aktaran Koç, şunları kaydetti:

“Hayal ettiğimiz Fenerbahçe, futbol olarak algılanıyor. Orada sınıfta kaldık. Fakat hayal ettiğimiz Fenerbahçe yalnızca futbolda şampiyonluk düşünen bir yapı değildi. Kurumsal, finansal, dijitalleşme, olimpik branşlar ve futbolda başarılı bir Fenerbahçe’ydi. Futbolda beklemediğimiz, kestirim etmediğimiz derecede attığımız adımlar ve aldığımız kararlar istediğimiz sonuçları vermedi. Aksini savunmak yanlışlık olur. Bu sene şampiyonluğu Sivasspor maçında kaybettik. Bizim 14-15 puanımız gitti, yapılanlara karşın şampiyonluk talihini buralara getirdik. Bizim futbolcularımız kaybetti. Tahminen gereğince inanamadık ancak başka ögeler olmasaydı bu iş Sivasspor maçına kalmazdı. Üçüncü senede kurduğumuz grupla, yaptığımız yaklaşımla ve aldığımız tüm sonuçlarla şampiyon olabilseydik art geriye zincirleme bir halde işler rayına oturacaktı. Şampiyon olamamamız bize büyük bir maddi hasar verdi. İleriye dönük olarak futbolda inancım, bu sene futbolun rengi sarı lacivert olacağı.”

“4 ya da 5 nokta atışı transfer yapacağız”

Fenerbahçe Kulübü Lideri Ali Koç, takımlarını büyük oranda oluşturduklarını vurgulayarak, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bizim kadromuzun artık evvelki 2 dönemde olduğu üzere baştan kurgulanmaya muhtaçlığı yok. Yüzde 70’i hazır. Tahminen reddedemeyeceğimiz teklifler alacağız. Şu an elden çıkarmak ismine başımızda olmayan oyunculara teklifler olabilir. Gelmediği takdirde bizi şampiyonluğa götürecek, grubun belkemiği olacağını düşündüğümüz oyunculara kolay kolay bir atılım yapmayacağız. Bunun üstüne 4 ya da 5 nokta atışı transfer yapacağız. En az 1 stoper, 1 kanat, 2 forvet, tahminen de sağ yahut sol bek transferi yapacağız. Bu sene yeniden 15 milyon avroluk satışımız olabilir. Bizi şampiyon yapacağına inandığımız takım bence şu an elimizde. Dediğim dokunuşları yapıp elden çıkaracağımız oyuncuları çıkardığımız takdirde Fenerbahçelilerin gurur duyacağı, 1-2 sene art geriye şampiyonluğu getirecek yapılanmamız hazır.”

Bu dönem tam grup olamadıkları için şampiyonluğu kaybettiklerini aktaran Koç, “Bana nazaran biz üç yıldır benim istediğim Samandıra havasını, disiplinini sağlayamadık. Onun için kadro olmamızda, aile ortamını sağlamamızda olumsuz öge olduğunu düşündüğümüz birtakım şahıslarla de yollarımızı ayıracağız. Bu çalışan da olur futbolcu da olur. Artık benim hiçbir tahammülüm yok. O futbolcu Sivasspor maçına çıktığı vakit kupa almak için ölecek. O bilince sahip futbolculara sahip olmamız lazım. Var fakat olmayan da var. Ben bunu başa taktım.” değerlendirmesinde bulundu.

Sportif yöneticilik kuruluşuna inancını kaybetmediğini anlatan Koç, “Sportif yöneticilik kuruluşuna hala inanıyorum. Yani bir genel müdür kıvamında futbola bakan ancak alanla alakası olmayan bir kişi ve departmana muhtaçlık var. Sportif yöneticilik kurumunun devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Fakat şunu da gördük, iki işveren olayı da olabiliyor. Kültürümüz gereği tahminen tam oturtamadık. Fakat idari manada futbolun başında biri olacak. Emre Belözoğlu olacak diye düşünebilirsiniz, Emre’nin gönlünde yatan hoca olmak. O yüzden en son sportif yöneticisi düşünüp atamasını yapacağız.” formunda görüş belirtti.

Ali Koç, daha evvel Fenerbahçe’de iki periyot başkanlık yapmamak istediğini söylediğini hatırlatarak, “İnşallah üçüncü periyot olmaz. Olursa da güzel şeyler oluyor demektir. Bununla bir arada bence Fenerbahçe Kulübü Başkanlığı’nın üç periyottan fazla olmaması gerekir. Mümkünse de dörder yıldan üç devir olması gerekir. Biz bunu tüzükle getireceğiz. Onaylanır onaylanmaz.” diye konuştu.

Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) transfer limitlerinde yeni bir düzenleme yapması gerektiğini söyleyen Koç, “15 milyon avroluk bir satış bekliyoruz. Halihazırda 6 milyonluk bir teklif var, isim vermeyeceğim. Ozan, Altay, Pelkas üzere oyunculara o denli bir teklif gelir ki 20-25 milyon avro olur. Sattığınızın üçte biri limite yansıyor. Ekonomik kuralların aleyhte gelişmesinden ötürü bu dönem satışları tahminen teğe bir alırlar. Bu limitlerin düzelmesi lazım. Pek çok kesim pandemiden etkilendi. En çok etkilenenlerden biri ve hiçbir takviye almayan dal de futbol oldu. Aşıların bile parasını kulüpler verdi. Satışlar bu sene çok değerli. Bu sene hepimizin maliyetleri yüzde 20 indirmemiz lazım.” değerlendirmesinde bulundu.

Ali Koç, sarı-lacivertli ekipte vazife yapması için görüşülen teknik yöneticiler ortasında Marcelo Bielsa’nın olmadığını belirterek, “Bielsa çok tabir edilen hoca lakin kendisiyle şimdi bir temas olmadı. Kalibre olarak onun düzeyindekilere bakıyoruz.” dedi.

“Derdimiz paranız, yıldızınız değil, hakkımız”

Sarı-lacivertli kulübün lideri, 1959 öncesi şampiyonlukların sayılması ile ilgili olarak ise şunları kaydetti:

“Fenerbahçe çok kolay, yalın ve net datalarla, bilgilere, tarihi münasebetlere dayanarak bir talepte bulunuyor. Diyor ki TFF’ye, 1959 yılına kadar federasyonun düzenlediği ulusal turnuvaların sayılmasını istiyoruz. Türkiye Futbol Birinciliği, Ulusal Küme, Federasyon Kupası ismi altında düzenlenen turnuvalar var. Beşiktaş’ın iki şampiyonluğu o periyottan. İki puanlı sistem, üç puanlı sistem diye ayrım yapılıyor. Tahminen yarın yapay zekalı hakemler olacak. Eski hakemlerin olduğu ligler sayılmaz mı denecek? Yok bu türlü mantık. Biz federasyonun kendi tarihine, cumhuriyet tarihine sahip çıkmasını talep ediyoruz. Bunu da çok güçlü argümanlarla destekleyerek ‘Hakkımızı verin.’ diyoruz. Bunu da 6 kulüple yapıyoruz. Buna karşı gelenler oluyor. Panik havasındalar. Rahat olun, sıkıntımız paranız, yıldızınız değil, hakkımız. Tarihin resmi halde kabul edilmesi. Esasen bundan sonra yıldız da takmayacağız.

İtalya, Avusturya ne yapmış bakın. Almanya, Bundesliga sonrasına yıldız veriyor ancak başkalarını sayıyor. Bunlar ulusal değil diyorsun lakin kendi yayın organlarında kendi şampiyonluklarını gösteriyorsun. Federasyon kimin gözünün içine bakacak, onu üzmeyim bunu üzmeyim diye mi düşünecek ne yapacak bilmiyorum. Yürekli karar alabilen, yapısal dönüşümler yapabilen bir federasyon olsa o kadar kaygılı olmam. Hakkımızı verin, ne fazlasını ne azını istiyoruz. İki şampiyonluğu Beşiktaş’a kılıf uydurup vermişsin. 1959 sonrası şampiyonlukların sayılmasına karar veren gruba bakın. Bu kararı veren beşerler kim, TFF Lideri kim, nereye aidiyetleri var onlara bakın. 36 sene boyunca düzenlenen liglerin şampiyonlukları katiyen sayılmalıdır.

Çıkalım bir yayına herkes kendi tezini savunsun, ülkemizi aydınlatalım. Siz beni ikna ederseniz elinizi sıkarız. Türk futbolu kazanır. Dostluğumuza da katkı sağlar. Düzeyli, katma bedelli tartışmalar yaparsak çıkalım konuşalım. Bu bir hodri meydan değil. Son derece makul bir talep. Kendi yayın organında Türkiye şampiyonluğu diyorsun, diğerine değil diyorsun. Bu çelişkilerden uzaklaşmamız lazım. TFF karar vermeden evvel komite bizi çağırmalı, görüşlerimiz alınmalı. Karşı gelenleri de çağıracaksın, bizleri tartıştıracaksın. Bundan hoş ne olabilir. 3 Temmuz’da bize yapılan kumpas sonrası kaybettiklerimizi daha helalleşmedik. Hala belimizi doğrultamadık. Fersah fersah öndeydik. Burada hakkımız var, emsaller var, tarih var, her şey var. Orada hakkımızı vermeyin. Burada hakkımızı vermeyin. Esasen alanda hakkımızı yiyorsunuz. Denizli’de kaybettiğimiz şampiyonluk diğer ülkede olsa o maç biter miydi? Artık hakkımızı yemeye devam etmeyin. Hakkımızı verin.”

Kendisi ile ilgili özeleştiri yapan Koç, “İlk yılımda bu kadar radikal değişikliği bir anda yapmazdım. Yapısal problemlere odaklanırdım. Birinci yılın beklenmedik, harika garip sonuçlara sebebiyet vermesi bütün konsantrasyonumuzu öbür mevzulardan aldı futbola soktu ve vakit kaybettik. Niyetlerimiz doğruydu, uygulamamız kâfi olmadı.” dedi.

Futbol idaresine kırık not

Geride kalan misyon müddetini puanlayan Ali Koç, futbol idaresine 10 üzerinden 5 puan verdi.

Sportif başarıyı 3 kalemde notlayan Koç, “Futbola 10 üzerinden 5, voleybol ve basketbola 10 üzerinden 7, öteki branşlara 10 üzerinden 8 veriyorum. İktisatta mali bağımsızlık manasında gidecek çok yolumuz var. Bu, 10 üzerinden 6, yeni gelir yaratma 9, maliyetleri düşürmek ve tasarruf etmeye 6 veriyorum. Kendime en kızdığım nokta bu. Geldiğimiz günden itibaren bütün şeyleri sıkacaktık lakin yapmadık.” diye konuştu.

Kendisine hiç “Benim burada ne işim var?” diye sorup sormadığının sorulması üzerine sarı-lacivertli kulübün lideri, “Benim burada işim var. Küçükken beni Fenerbahçeli yapmışlar. Ben de sadakat duygusu çok yüksek olan birisiyim. Beni burada tutan sebep, sanılandan çok daha kuvvetli ve dirençli biri olmam. Kolay kolay pes edecek biri değilim. En çok pes edilecek durumlarda kuvvetim ortaya çıkar. Beni bu topluluğun başında görmek isteyenlere hak ettiği günleri yaşatmadan burayı bırakmam. Seçimde kaybedersem yapacak bir şey yok.” sözlerini kullandı.

Toplantı, yaklaşık 3,5 saat sürdü.

Kaynak: Anadolu Ajansı / Ercan Çakar

Bir önceki yazımız olan SPOR Ayşe Begüm Onbaşı: Olimpiyat altını hayal değil artık başlıklı makalemizde destek, dünya ve İçi̇n hakkında bilgiler verilmektedir.