İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Arhavi’de ilçe halkına hitap etti: (2)

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Kim ne derse desin, biz Batı değiliz. Yabancı düşmanlığı bizim milletimizin bir hasleti değildir. Kim yapıyorsa utansın. Bizim milletimizin hasleti insan sevmektir.” dedi.

Soylu, AK Parti Arhavi İlçe Başkanlığı önünde yaptığı konuşmada, bir ortaya geldikleri vakit aşamayacakları hiçbir zahmetin kelam konusu olamayacağını söyledi.

Sel bölgesinden Kurban Bayramı’nın birinci günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan müsaade alarak Cudi Dağı’na gittiğini aktaran Soylu, oraları herkesin görmesini istediğini lisana getirdi.

Evvelce orasının teröristlerin fink attığı yer olduğuna vurgulayan Soylu, “Şimdi Hazreti Nuh’un gemisinin indiğinin rivayet edildiği Sefine diye bir yer var, tam 1700 yıl. Bütün medeniyetler orada. Her yıl şenlik yapmışlar. Son 40 yıldır orada şenlik yapılamıyordu. Allah’a şükürler olsun orada yaşlı teyzeler, kimisi ibadetini yaptı, kimisi kendi klâsik bir ekip süreçleriyle orada birlikte oldu ve orada 40 yıl sonra birlikte oldular ve şenlik yaptılar. Cudi Dağı’nın göbeğinde. Bu milletin birliğe ve beraberliğiyle orada teröriste meydan okuduk.” diye konuştu.

Bakan Soylu, o bölgede en tabanından başına kadar her yerde kulelerin, ay yıldızlı bayrakların ve Mehmetçiğin olduğunu kaydetti.

Oradan Lice’ye daha sonra da Afrin ve Celabrus’a geçtiklerini lisana getiren Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bir evvelki bayramda da İdlib’deydik. İdlib’deki tabloyu şöyle düşünün, şu konutların su altında olduğu tablonun bir ömür uzunluğu o bölgede yaşandığını düşünün. Artık Türkiye‘yi bilmeyenler, etrafındaki coğrafyayı bilmeyenler bir kadro bu günlerde dedikodular üretiyorlar. Ben diyeyim de onlar duysunlar, İdlib’de 3 milyon 750 bin insan yaşıyor. İdlib’in olağan nüfusu 1,5 milyondur. 3 milyon 750 bin insan oraya keyfinden gelmiş değildir. Anneleri ve babaları katledildikleri için. Orada en az 10’un üzerinde yetim çocuk köyü var. Anne yok, baba yok, kimse yok. Yaşlılar var.”

“Biz yeterlilik medeniyetin evlatlarıyız. Biz sömürge medeniyetlerin evlatları değiliz”

Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oradaki durumu aktardıktan sonra çalışmalara başlandığını, birinci etapta o bölgede 20 bin briket konut yapıldığını lisana getirerek, “Orada bizim briket meskene kabahat bulanlara söylüyorum buradan, Arhavi’den, 20 bin başladık, Allah nasip etti 50 bin bitirdik, artık 100 bine gidiyoruz. Pekala niye yapıyoruz bunları? O beşerler şayet orada kalamazlarsa bizim ülkemize gerçek gelmek zorunda kalacaklar. Hem onları gerçek yaşanabilecek yerde barındırıyoruz, onlara yardımcı oluyoruz. Kızılay’dan birçok sivil toplum örgütüne, Diyanet’ine kadar oradaki insanların barınmasını 30-40 metrekare briket meskenlerde sağlıyoruz. O insanlara orada yardımcı oluyoruz.” dedi.

İdlib’deki insanların durumu ve hayatları hakkında birtakım bilgileri paylaşan Soylu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Biz bunlarla birebir milletin insanlarıyız. Birebir bayrak altında yaşıyorduk. Ne yapacağız yani? Etrafımız ateş çemberi, biz sırtımızı döneceğiz onlara, ‘biz sizi tanımıyor muyuz?’ mu diyeceğiz. Bizim milletimize de yakışmaz, bize bırakılan emanete de yakışmaz. Kim ne derse desin, biz Batı değiliz. Yabancı düşmanlığı bizim milletimizin bir hasleti değildir. Kim yapıyorsa utansın. Bizim milletimizin hasleti insan sevmektir. Dünyanın neresinde olursa olsun. Buradan Bangladeş’e kadar yardım yapıyoruz. Elimizi uzatmak, bugünün bize ilişkin hasleti değildir. Geçmişimizden gelen bir haslettir. Biz yeterlilik medeniyetin evlatlarıyız. Biz sömürge medeniyetlerin evlatları değiliz.”

Soylu, Türkiye’ye gelen Afganlara ait ise şu değerlendirmede bulundu:

Bu yapılanların unutulması durumunda, gelecek kuşakların de bugünü unutacağını belirten Soylu, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bizim bir misyonumuz var. Biz şu anda dünyaya bu medeniyetin asaletini göstermekle yükümlüyüz. Biz Müslümanız. Bizim dinimiz bize bir şey öğretti, güzellikleri anlatacaksınız, kötülüklerden sakındıracaksınız. Bu bir buyruktur. Dünyanın her tarafında bunu anlatmakla mükellefiz. Bizi yalnızca sömürge medeniyetinin bir modülü haline getirmeye çalışanlara da teslim olmamalıyız. Onun için başımıza türlü türlü külfetler gelebilir. Lakin bilesiniz ki elinizi fakire uzattığınız sürece hem Cenab-ı Allah bizimle beraberdir hem vicdanımız bizimle beraberdir hem de gelecek kuşaklarımız bizi unutmayacaktır. Tarihimizi de medeniyetimizi de unutmayacaktır.”

“Yüzüm yere hiçbir vakit bu milletin asaleti sebebiyle eğilmedi”

Soylu, 2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaşta birinci uyanan ve önlemini alan ülkenin Türkiye olduğunu, Batı’nın ise lakin 2015 yılında uyanabildiğini söyledi.

Türkiye’nin bu bahiste birinci insani adımları atan ülke olduğunun altını çizen Soylu, “Avrupa ne vakit kendilerine yürümeye başladılar, ‘eyvah bize geliyorlar’ deyince önlemi almaya başladılar. Bizim, Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetinde attığımız adımlarda Allah’ımıza çok şükürler olsun ki bir mahcubiyetimiz kelam konusu değildir.” dedi.

Soylu, pandemi öncesinde İçişleri Bakanı olarak dünyanın pek çok ülkesine gittiğini anımsatarak, “Göçle, afetle ilgili bir bakan olarak şu yüzüm yere hiçbir vakit bu milletin asaleti sebebiyle eğilmedi. Sizin sayesinde, milletimizin sayesinde hükümetimizin siyasetleri sayesinde. Karşımdaki muhataplarım da hiçbir vakit yüzü üst gerçek bize bakamadı, daima eğik baktılar. Biz yolumuza devam edeceğiz.” diye konuştu.

“Ağrı ve Iğdır sonunun 150 kilometrelik hudut duvarlarını gerçekleştirdik”

Soylu, bölgede 300’ün üzerinde optik kule olduğunun da altını çizerek, “Bu kuleler bulunduğu yerden her tarafı gözetleyebiliyor. Bunları da yeni yapıyoruz. Bu yılın eylül, ekim ayında hepsi devreye girecek. Birebir vakit irtibat ve haberleşme kuleleri var, radarlar var. Oraya özel araçlar var.” dedi.

Terörle gayretin devam ettiğini lisana getiren Soylu, “Teröristi bir yerden sıkıştırırken, diğer yerden giriyor. Bu sefer Van’dan, Ağrı’dan, Iğdır’dan girmeye çalışıyor. Onların da önünü tıkamaya çalışıyoruz. Bir taraftan kaçakçıların, bir taraftan göçmen kaçakçılarının bir taraftan da teröristin önünü tıkayabilmek için bütün önlemleri orada aldık.” diye konuştu.

Soylu, yapılan kimi tenkitlere de şu karşılığı verdi:

“Hiçbir şeyi maalesef takip etmeyenler, Batı’nın bir grup doldurmalarıyla Türkiye içerisinde günden oluşturmaya çalışanlar kendi ülkelerine haksızlık yapıyorlar. Kendi ülkelerine haksızlık yapmaya alışkanlık haline getirenlere ben sadede Allah akıl, fikir versin diyorum. Onların söylemeleriyle ne bu ülke ne de bu millet kendi yolundan döner. Biz kendi yolumuza güçlenerek, büyüyerek devam edeceğiz.”

Yaklaşık 1,5 ay evvel iktisada yönelik kimi kelamlarının olduğuna da dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti:

“Dedim ki ‘temmuz ayında Türkiye’deki iktisat hareketlenmeye başlayacak.’ O bütün muhalif medya… Ne oldu temmuz ayında? Türkiye’de sanayi üretimi yükseldi. Bunu niçin söyledik? Yaklaşık 1,5 yıldan beri pandemi ile karşı karşıyayız. Esnaflarımız, turizm, tarım, Allah’a çok şükür herkes elinden gelen uğraşı gösterdi üretim artıyor. Bundan da rahatsız oluyorlar, ben buna üzülüyorum. Siz yapın, gelin elinizi öpelim Allah isteği için. Yeterli bir şey yapıldığı vakit takdir edilmeli, eleştirilecek tarafımız varsa da eleştirilsin. Eksikten mahrum Cenab-ı Allah’tır. Hepimizin eksiği var ancak bunu yanlışsız bir biçimde söz ederseniz biz de bunu düzeltmeye çalışırız, ha düzeltmedik millet burada, millet esasen seçimde sıkıntıyı düzeltiyor. Sonuç prestijiyle milletin verdiği kararın buyruğuna amadeyiz.”

Bakan Soylu, sel bölgesinde ilgili bakanlarla vatandaşın yanlarında olduklarını, bundan sonra da kendilerini yalnız bırakmayacaklarını kelamlarına ekledi.

(Bitti)

Kaynak: Anadolu Ajansı / Hayati Akçay

Bir önceki yazımız olan Bakan Soylu'dan düzensiz göçmen eleştirilerine anlamlı yanıt: Memleket zor dönemdeyken bileziklerini gönderdiler başlıklı makalemizde Bi̇z, Bi̇zi̇m ve Deği̇l hakkında bilgiler verilmektedir.