Kız Kulesi’nde restorasyon çalışmaları başladı

“Kız Kulesi Gözlerini Yine Açıyor” başlığında hazırlanan toplantıda Ersoy, “Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak tarihimizin eşsiz mirasını gün yüzüne çıkarmak ve medeniyetimize ilişkin yapıtları korumak gayesiyle çalışmalarımızı büyük bir titizlikle sürdürmeye devam ediyoruz.” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Türkiye’nin tüm kültürel varlıklarını tıpkı hassasiyetle koruyup, bu kültürel mirası sonraki jenerasyonlara aktarmak için gerekeni yapmak zorunda olduklarını lisana getirerek, “İşte bu sorumluluk anlayışıyla, İstanbul’un simgelerinden Kız Kulesi’nde yeni bir çalışmayı bugün başlatıyoruz.” diye konuştu. Dünyada eşine az rastlanılan, denizin ortasındaki Kız Kulesi’nin yüzyıllar boyunca farklı gayelerle kullanıldığına dikkati çeken Ersoy, şöyle devam etti:

“Boğaz trafiğinin denetimi, fetih sonrası kale, deniz ulaşımında taraf gösteren deniz feneri, gözetleme ve radar istasyonu ve kısa bir devir siyanür deposu olarak kullanılan Kız Kulesi, enteresan bir halde veba ve karantina noktası olarak da kullanılmıştır. 1995-2000 yılları ortasında gerçekleştirilen onarım çalışmaları sonrasında ise yakın vakte kadar restoran olarak hizmet vermiş. Kız Kulesinin farklı fonksiyonlarda kullanılmasından ve denizin ortasındaki pozisyonundan ötürü nemin, tuzlanmanın ve dalgaların da yıkıcı tesirleri sebebiyle çok sık tamir geçirdiği tarihi kayıtlarda tespit edilmiştir. Farklı periyotlara ilişkin yazılı ve görsel kayıtlarla tamir defterleri incelendiğinde tarihi yapının mimari açıdan geçirdiği dönüşümler de açık bir biçimde görülmektedir.”

?

“KIZ KULESİ KIYMETLİ BİR ANIT ESERDİR”

Bakan Ersoy, Kız Kulesi’nin tarihi süreçteki fonksiyonlarından kaynaklanan mekansal ve materyal değişiklikleri incelendiğini belirterek, bilimsel araştırmalar ışığında restitüsyon ve onarım projesi hazırlandığını söyledi. Kız Kulesi’nin kıymetli bir anıt eser olduğuna da değinen Mehmet Nuri Ersoy, “Kız Kulesi ile ilgili yapılacak her türlü çalışma, kurulan internet sitesi üzerinden tüm şeffaflığıyla kamuoyuna sunulacaktır. Bizler bu anlayış doğrultusunda Kız Kulesi’nin bir fonksiyon yüklenmeden yalnızca bir Anıt Eser olarak kalmasını, ‘Anıt Eser’ olarak ziyaret edilmesini, İstanbul’un hoşluklarının Kız Kulesi panoramasından gözlemlenmesini amaçlıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Proje danışmanlarından Prof. Dr. Zeynep Ahunbay da değerli bir anıtın tekrar ortaya çıkarılması ve korunması için yapılan çalışmaların çok kıymetli olduğunu tabir etti.

Han Tümertekin ise projenin kendisi için iki kıymetli boyutu olduğuna değinerek, “Birincisi Cihangir’de doğup büyümüş bir çocuk olarak uzaktan lakin daima gördüğüm bir yer Kız Kulesi. Hasebiyle bir ferdî boyutu ve heyecanı var. İkincisi ise bu türlü bir anıta nasıl milim milim hissederek dokunmalıyız ki bedellerinden, mekansal zenginliğinden en ufak bir kayba uğramasın, bilakis bütün kıymetleri üzerinden geçilip daha da görünür bir hale getirilsin. Sayın bakanın da dediği üzere burası artık gezilecek bir anıt. Hasebiyle bir kamusal alana dönüşecek.” diye konuştu.

Onarım çalışmaları kapsamında; Kız Kulesi’nin avlusu üzerindeki çatının kaldırılması ile özgün dendanlar ve seğirdim (beden ve burçlar üzerindeki kısım) yollarının ortaya çıkarılması, sur ve kulenin özgün duvarlarındaki çimento derzlerin temizlenerek Horasan harcı ile yeni derzlerin yapılması, avlu ve dışarıdaki tabanların tarihi kayıtlarda tespit edilen özgün materyaline kavuşturulması, kubbenin karbon liflerle güçlendirilmesi üzere teknik ayrıntılar bulunuyor.

Kız Kulesi’nin yeni yüzünün Nisan 2022’de ziyaretçilerle buluşması hedeflenirken, çalışmanın ayrıntıları www.kizkulesi.com adresinden takip edilebilecek.