Kongreye Gidilsin
1 Kasım 2015 Genel Seçimleri sonrasında Milliyetçi Hareket Partisi yönetimi ve seçmenleri hiç beklemedikleri bir hüsranla karşılaştılar. Partinin oylarının 2 milyon gibi çok büyük bir oranda düşmesi, milletvekili sayısının 80’den 41’e inmesi ve en önemlisi MHP Genelbaşkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin flu olarak görüyoruz deyip resmen yok saydığı HDP’nin gerisinde kalarak mecliste yer bulabilmesi Milliyetçi Hareket seçmeninde ve parti tabanında hem depreme hem de çok büyük bir üzüntüye yol açtı. Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından böylesine ağır bir yenilgiyi kabullenmek kolay olmadı, olmuyor ve olmayacak gibi de… Süreç ne gösterecek, önümüzdeki günlerde partide neler olacak şuan kimse bilmiyor gibi ama partinin muhalif kanadı günahkeçilerini çoktan buldu ve bu yönde çalışmalara başladı bile… ‘’Devlet Bahçeli istifa etsin ! Yetmez, kurmayları da istifa etsin ! Yine yetmez, tüm Genelmerkez görevlileri de istifa etsin !’’ her şey düzelecek diyorlar. Genelmerkez yanlısı partililer ise sorun liderde değil sorun her geçen gün ‘’koyunlaşan’’ seçmende tezini öne sürüyor ve Lider-Teşkilat-Doktrin esasına göre Lidere sadakat şerefimizdir, sonuna kadar Devlet Bahçeli’nin yanındayız şeklinde beyanlar öne sürüyor. Bu gelişmelere Sayın Türkmen Beyi Devlet Bahçeli’de sessiz kalmadı ve twitter hesabından takipçilerine seslendi. Twitter hesabından şu mesajları veren Devlet Bahçeli:
‘’1 Kasım’da Milletvekili Genel Seçimi yapıldı. Kesin olmayan sonuçlar ortaya çıktı. Ve sırayı yoğun tartışmalar aldı. Elbette bu oldukça doğal. Herkes fikrine, ideolojisine, zihni çevresine uygun yorumlarla 1 Kasım’ı masaya yatırıyor. Ama asıl masada kalanın Türkiye olduğu görülmüyor.’’
‘’Gelgelelim şahsım ve MHP’yle ilgili yazılanları, söylenenleri, ileri geri geri değerlendirmeleri de hayret ve tebessümle takip ediyorum. Ekranlardan seslenen turunçgilleri, yatlarda keyif çatan ve gazete köşelerinde yer tutmuş zavallıları da tesadüfen görüyor, izliyorum.’’
‘’Kronik MHP hasımları hemen başını kaldırıyor. Bunların sicillerini kurcalasak hepsinde farklı ton ve renklerde Türk düşmanlığı çıkar. BOP’a evet desem, küresel ablukaya ses çıkarmasaydım benden iyisi olmazdı. Harama göz yumsam, hıyanete göz kırpsaydım baş tacı edilirdim. Ya da çözülme dediklerinde durmayın daha da çözün, bölün, Türklüğü yok edin, Türkiye’yi parçalayın deseydim el üstünde tutulurdum.’’
‘’Türk milletini 36’ya ayırdıklarında yetmez, ama evet; milliyetçiliği ayaklar altına aldıklarında hayaldi gerçek oldu deseydim mesele olmazdı. Hatırlatırım ki; İnandıklarımdan hiç taviz vermedim. Eğilmedim, bükülmedim, eyyamcılığa, entrikacılara, saray dalkavuklarına eyvallah etmedim. Kim ne söylerse söylesin, ilkelerime sonuna kadar bağlıyım; bize umut bağlamış mazlum milyonlara hem vefa, hem gönül borcumun farkındayım.’’
‘’Bizi görmek isteyen yüzdelere değil yüzlerden hilal gibi parlayan nurlu çehrelere baksınlar. Biz kutularda değil, Türklüğün kutbundayız. Biz oranlarda değil onurlu ve omurgalı yüreklerde saklıyız. Kuşatma zalim olsa da, onu yaracak Ülkücü duruş, tarihi dokunuş damarlarımızdadır. Bu damar rüşvet, zillet, hezimet damarı değil; ahlakın, aidiyet şuurunun, bozkurt gibi kalkışın ve Türklüğün zafer müjdesinin eseridir. Teslimiyet sözlüğümüzde olmayan bir kelimedir. Taviz verip kaçmak, gürültü karşısında korkup sinmek bize Fizan kadar uzaktır.’’
‘’Ne ABD’den çekinir, ne AB’den ürkeriz. Ne sarayın tuzaklarından, ne de komplocu aktrollere aldanırız. Biz işimize ve yolumuza bakarız. Şahsen Milliyetçi-Ülkücü iradenin tertemiz vicdan ve iradesine güvenir, ondan başkasını tanımam, takmam, hiç arkama da dönüp bakmam.’’
“Bugün olsa, yine olsa, PKK’nın 10 maddesine evet diyenlerin tüm tezgah ve oyunlarına yine hayır derim, demeye de devam edeceğim.”
‘’Türk milletinin yoluna baş koydum. Baş vermem, geri adım atmam. Duvarlar dikilse de karşıma aşarım, hendekler kazılsa da önüme geçerim. İmanımdan nasıl şüphe etmiyorsam, ülkülerimin şafağına, ülkemin mutlu ve huzurlu yarınlara ulaşacağından da o denli şüphe etmiyorum. Bir amacın başarı limitini inanç belirler.Bu inanç, bu başarma azmi, düştüğü yerden kalkıp kızıl elmanın lezzetini tatma arzusu bizde vardır Şimdi tekrar söylüyorum; serçe kuşu dağdan kalksa ne yazar, tavşan dağa küsse, karınca file diklense ne kazanır! Her şeyi görüp yaşayacağız. ‘’
Diyerek istifa gibi bir düşüncesinin olmadığını, verdiği kararlarının arkasında olduğunu, seçimlerde alınan oylardan çok ülkücü hareketin neferlerini önemsediğini ve oy olmak için taviz vermeyi kesinlikle kabul etmeyeceğini tüm dünyaya bir kez daha duyurdu. Ancak nasıl seçim sonuçları muhalifler ve Devlet Bahçeli destekçileri tarafından farklı yorumlandıysa bu mesajları da iki grup yine farklı şekilde yorumladı. Muhaliflere göre Devlet Bahçeli koltuk sevdalısı ve koltuğunu bırakmamak için her yolu deniyor. Bu mesajlarda da ölene dek o koltuğu terk etmeyeceğini açıkça belirtiyor. Ancak muhaliflere göre Devlet Bahçeli böyle düşünmeyi bırakmalı, her şeye hayır deme zihniyetinden vazgeçip koltuğunu daha genç, daha dinamik, lider olma vasıflarına sahip birine istifa ederek koltuğunu bırakmalı…
Devlet Bahçeli yanlısı partililer ise dik duruşlu, dürüst, vatansever ‘’Devlet Babalarını’’ partinin başında görmeye devam etmek istiyor. ‘’Ben olsam, bende şerefsize, haine, işbirlikçiye hayır derdim’’ , ‘’Gerçek hiçbir ülkücü bunlarla bir araya gelmez zaten’’, ‘’Gerçek bir Bozkurt gibi dik durdu, helal olsun’’söylemleriyle sayın Devlet Bahçeli’nin doğru kararlar aldığını ve sonuna dek onu savunacaklarını belirtiyor.
İki grup arasındaki ayrışmalar nasıl çözülür, kazanan kim olur, Allah korusun MHP’de yeni bir bölünme olur mu önümüzdeki süreçte yaşayarak göreceğiz. Ama benim kanaatime göre bu sürecin gidişatına yine Sayın Devlet Bahçeli karar verecek… Eğer Sayın Devlet Bahçeli bu kadar sert ve yoğun eleştirilere rağmen hem istifa etmeyip hem de olağanüstü kongreyi toplamazsa hem daha fazla oy kaybına neden olacak hem de ‘’dava adamı değil koltuk adamı Devlet Bahçeli ‘’ şeklindeki eleştirilerle muhattap olmak zorunda kalacak gibi gözüküyor. Ancak şahsi kanaatime göre istifa etmeyip, olağanüstü kongreyi toplarsa en doğru kararı vermiş olacak diye düşünüyorum. Böyle bir karar verirse hem muhalif kanadın eleştirilerinden kurtulacak hem de ‘’bakın ben burada oturuyorum ama daha iyisi varsa, benden daha çok oy alacak olan varsa gelsin devirsin’’ mesajı vermiş olacak bana göre. Umarım, vatanımız, partimiz ve ülkücü hareket için en iyi gelişmeler olur. Ve hareketimiz hak ettiği yere gelir. Birliğimiz, dirliğimiz ve beraberliğimizin hiç bozulmaması dileğiyle…
Ne Mutlu Türküm Diyene !
Büşra Dinç
05.11.2015
Bir önceki yazımız olan BAHÇELİ YE Yandaş tan Destek başlıklı makalemizde BAHÇELİ YE Yandaş tan Destek hakkında bilgiler verilmektedir.