Köyün Azeri hamarat gelini

Köyün Azeri hamarat gelini

Adana’da yaşayan Azeri gelin Elmas Hüdaverdiyave Müellif, evvelce alışık olmadığı köy işlerini öğrenerek köylülerin takdirini kazandı.

Azerbaycanlı gelin dokunmaya korktuğu keçileri, artık sağıyor, doğum yaptırıyor, peynir yapıyor, bahçede çalışıyor, odun taşıyor

Azeri gelin: “Böyle hayat yaşamadığım için zorlandım lakin artık birbirimize çok dayanak oluyoruz”

Kocası Muhammed Müellif: “Ülkemde herkes eşim üzere çalışsa Türkiye‘nin sırtını 52 değil 102 ülke bükemez”

ADANA – Adana’da yaşayan Azeri gelin Elmas Hüdaverdiyave Muharrir, evvelden alışık olmadığı köy işlerini öğrenerek köylülerin takdirini kazandı. Müellif, korkarak dokunduğu keçileri artık sağıyor, doğum yaptırıyor onlara gözü üzere bakıyor.

Adana’nın Saimbeyli ilçesinde 1600 rakımlı Gökmenler Mahallesinde yaşayan Muhammed Müellif 2 yıl evvel Azerbaycanlı Elmas Hüdaverdiyave Müellif ile evlendi.

Eşi ile çok huzurlu ve memnun bir hayat sürdüğünü anlatan Muhammed Muharrir, “İkinci yılımızı bitirdik. Burada köpeklerim var, atım var, keçilerim var. Onun için sıkıntı oldu ancak başardı. Keçiyi hiç hayatında görmemiş artık sağmasını biliyor. Peyniri daima manavdan alırmış artık ustası oldu. Köydekiler kıskanıyor lakin kıskananlar çatlasın. El bizim umurumuzda değil. Mutluluğun sırrı hürmet ve sevgi. Ülkemde herkes eşim üzere çalışsa Türkiye’nin sırtını 52 değil 102 ülke bükemez. Kışın benimle birlikte çamda mezla toplarız, meskende bırakırım keçileri yavrulatır, odun taşır” diyerek eşine övgüler yağdırdı.

“Türkiye’ye geldim bir daha gidemedim”

Evlenip birinci geldiğinde uzaktan sevdiği hayvanlara birinci defa dokunduğunu anlatan Elmas Hüdaverdiyave Müellif da, “Beyefendiyi sevdiğimden mi bu memleketin hoşluğundan mi bir daha gidemedim. Azerbaycan’da havaalanında çalışıyordum. Bursa’dan giysi için kıyafet alıyordum. Gürcistan’da sorun oldu Türkiye’ye geldim bir daha gidemedim. Âlâ ki Gürcistan beni bırakmadı. Burada kocama yardım ediyorum. Dağdan odun getiriyorum, peynir yapıyorum, ot doğruyorum” diye konuştu.

“Böyle hayat yaşamadığım için zorlandım”

Keçiye korka korka dokunduğunu artık ise adeta uzmanı olduğunu söyleyen Elmas Hüdaverdiyave Muharrir, “Keçi ile tekeyi karıştırıyordum. Tavuklara buğday veriyordum köpek yiyordu. Köpeklere süt veriyordum tavuk içiyordu. Çok şaşkındım birinci geldiğimde. Birinci başta yanlışlarım çok oldu. Köydeki bayanlar ‘o Azerbaycanlı hiç bir şey anlamaz’ diyorlar fakat yaptığım peyniri seve seve yiyorlar. İnanmıyorlar benim yaptığıma. Biraz internetten biraz komşumdan bilgi aldım elimin tatlılığını da kattım daha hoş oldu. Meskenimiz yok konut almak istiyoruz, dükkan açıp Hacca gitmek istiyoruz. Bu türlü hayat yaşamadığım için zorlandım lakin artık birbirimize çok takviye oluyoruz. Gece sabahlara kadar keçileri bekliyorum doğum yapıyor bende onlara doğum yaptırıyorum. Kıyamıyorum. Uykularım kaçıyor. Birlikte keçileri dağda otlatıyoruz. Bakımlarını yapıyorum. Kangallarımız çocuklarımız üzere oldu. Bahçe yaptım. Çok memnunuz şükür” dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Beril Solmuşgül

Bir önceki yazımız olan Türkiye'nin en yüksek barajının su tutacağı tarih belli oldu başlıklı makalemizde Baraj, Barajı ve Gövde hakkında bilgiler verilmektedir.