Marmara’da müsilaj kabusu için ‘Kasım’ uyarısı

– Marmara‘da müsilaj kabusu için ‘Kasım‘ uyarısı

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof Sarı:

“Balık yenilmesi konusunda resmi açıklamaları takip edin, aksi açıklamalara inanmayın”

“22 unsurluk Marmara Muhafaza Aksiyon Planı’nı unutup, gevşemeye başladık”

BALIKESİR – Marmara Denizi’nin kabusu haline gelen müsilaj tehlikesinin alınan tedbirlerle yüzeysel olarak kaybolduğunu fakat denizin tabanının makus durumda olduğunu söz eden Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Kasım ayı için uyardı.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı geçtiğimiz günlerde Erdek Körfezi’ne dalarak son durum hakkında elde ettiği imaj ve bilgileri İhlas Haber Ajansı ile paylaştı.

Kasım ayına dikkat

BANÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Erdek Körfezi’nde yaptığı dalışta geçtiğimiz aylarda deniz yüzeyinde bulunan müsilaj katmanlarının tabana çöktüğünü ve çöken bu katmanların çürümeye de parçalanmaya başladığını tespit ettiklerini tabir ederek, “Hafta sonu yaptığım dalış esnasında suyun tabanında biriken bu tortuların çürümeye ve dağılmaya başladığını tespit ettim. Elimi daldırdığımda yüzeyde gri kahve tonundaki renk birden simsiyah bir hale geliyor. İnce kına kıvamında bir tortuya dönüşmüş durumda. Bu parçalanmayı mikroorganizmalar yapıyor. Şu anda tabanda parçalıyorlar müsilajı. Parçalarken de suyun içindeki oksijeni kullanıyorlar. Tüm bunları dikkate aldığımızda kasım ayında yine müsilajla müsabaka ihtimalimiz çok yüksek” dedi.

“22 unsurluk aksiyon planını unuttuk ve gevşemeye başladık”

“Balık yiyebilir miyiz” sorusunun yanıtı resmi açıklamalarda

Vatandaşların 1 Eylül’de açılan balık döneminden bu yana en çok yanıt aradıkları soru olan ‘Balık yenilebilir mi’ sorusunun yanıtını da veren Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Acaba bu av dönemi ne yapılacak? Balıkçılık nasıl başlayacak diye bir soru gündemimizde vardı. Bu sorunun yanıtı 1 Eylül’de ortaya çıktı. Güya hiç müsilaj yokmuş üzere av dönemi başlamış oldu. Bu türlü mi yapmalıydık? Her şeyi tıpkı formda yapıp farklı bir sonuç bekliyorsak müsilajdan kurtulamayız. Tabi ki müsilajın sorumlusu balıkçılık değil. Tabi ki tek başına balıkçılık kesiminde yapılacak değişiklikler müsilajı ortadan kaldırmayacak. 22 husustan oluşan Marmara Denizi’ni Müdafaa Hareket Planının 3 hususu balıkçılık ile ilgili. Bir tanesi balıkçılara bir takviye sağlanması ile ilgiliydi. 18 nci hareket hayalet ağların temizlenmesiydi. 19 uncu hareket ise Marmara Denizi’nde ekosistem balıkçılık idaresine geçilmesiydi. Bunlarla ilgili ne yaptık? Üzgünüm ki hiçbir şey yapmadık. Yalnızca hamsi, sardalya, istavrit üzere cinslerin toplu olarak avlanıp, balık unu, balık yağı fabrikalarına satılmasına bir yasak getirdik. Bunun nasıl uygulanacağını da vakit içinde göreceğiz. Pekala bu koşullarda balıkçılığı nasıl yöneteceğiz? Eski tas eski hamam olacaksa bu hususları ortaya neden koyduk? Müdafaa alanları oluşturulmalı. Her türlü avcılık faaliyetlerine kapalı alanlar. Buradaki her tipten balık yetiştirip Marmara Denizi’ne salmamız lazım. Avlanma gemilerimiz Marmara Denizi için çok büyük. Savaş gemisi büyüklüğünde gemilerimiz var. Evet bu gemilerle okyanusta avcılık yapabiliriz, bu güzel birşey. Lakin Marmara Denizi okyanus değil. Bununla ilgili çok acil olarak Bakanlığın proaktif ve yavuz adımlar atmasını bekliyoruz. Yoksa bu haliyle kasım ayında müsilaj arttığında av dönemi fiili olarak kapanmayacak mı? Sık sık sorulan öteki bir soru da balık yenmeli mi, yenmemeli mi? Balık yiyip yiyemeyeceğimize ait sorunun karşılığı kendi içinde saklı. Marmara Denizi’nin kıyı uzunluğu yaklaşık bin kilometre civarında ve birçok yerden balık çıkıyor kıyıya. Bunların hepsinde ne benim tek başıma bir akademisyen olarak hepsinden örnek almamız ne de öbür bir akademisyenin alması mümkün değil. Fakat Tarım Bakanlığı’nın mahallî teşkilatı var. Onlar daima örnek alıp tahlil yapıyorlar. Yani balıkçılığı yöneten sorumlu bir otorite var. Bunların yapacağı açıklamaları dikkate almamız lazım. Etraf, Sıhhat, Tarım Bakanlıklarımız var. Yoksa uzmanlığı kendinden menkul bazen yer bilimci, bazen gök bilimci bazen bir cildiyecinin yapacağı açıklamalara prestij etmeyelim. Lütfen balık yenilmesiyle ilgili Tarım Bakanlığından negatif bir açıklama yapılmadığı sürece kimsenin kelamına prestij etmeyelim. Resmi otoritelerin yapacağı açıklamaları takip edelim” diye konuştu.

(İA-BD-HA-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / İbrahim Aldemir

Bir önceki yazımız olan Türkiye'nin en yüksek barajının su tutacağı tarih belli oldu başlıklı makalemizde Baraj, Barajı ve Gövde hakkında bilgiler verilmektedir.