Parti Tüzüğünde Ermeni Soykırımı Var
HDP’li Garo Paylan: Parti tüzüğünde soykırımın kabulü var dedi.
AKP’nin iç ve dış politikadaki teslimiyetçi tutumu, Türk düşmanlarını iyice azdırdı.
SORU ŞU:
En önemli özelliğiniz, Ermeni aday olarak öne çıkmanız oldu. Bu anlamda kişisel kampanyanızda Ermeni toplumuna ulaşabildiniz mi?
CEVAP ŞU:
Ermeni aday olarak görülmenin bir miktar dışına çıkabildiğime inanıyorum. Partideki konumum gereği, parti politikalarını belirleyenlerden ve merkez yönetimdeki eşitlerden birisiyim. Oraya Ermeni olarak sembolik bir şekilde yerleştirilmedim, ben orada ‘Garo’ olarak yer alıyorum. Bu kendi kimliğimden vazgeçtiğim anlamına gelmiyor, kimliğimi gururla taşımaya devam ediyorum.
Bu bir normalleşme işareti. Partimde bireyler kimliğinden dolayı ne aşağılanıyor, ne de yüceltiliyor. Yapılan tek ayrımcılık, pozitif olarak bazı dezavantajlı aidiyetleri görünür kılmak yönünde. Benim özelimde, Ermeni olmam tabii ki gözetilmiştir; fakat asıl neden, partinin kuruluş aşamasında üstlendiğim roldür. Kampanyama gelecek olursam; uzun yıllar kilise ve okul vakıflarında yöneticilik ve okul kuruculuğu görevleri üstlendim. Bu nedenle, vakıf yöneticileri ve toplumun tüm kesimleriyle zaten doğal bir iletişime sahibim. Bunun dışında, Ermeni toplumunun büyük bir bölümü, kiliselere sadece pazar günü gidiyor veya okullardan hizmet alıyor, yani örgütlü değil.
Bir türlü ihya edemediğimiz statümüz; Patrikhane’nin tüzel kişiliği ve cismani meclisimizin olmaması, sağlıklı bir örgütlenmeye sahip olmamıza engel oluyor. Merkezî yapının güçlü olmaması nedeniyle, toplumun bahsettiğim bu büyük kesimi dışarıda kalıyor ve taleplerini güçlü bir şekilde ortaya koyamıyor. Bu nedenle okul ve kilise ziyaretleri yerine, kapı kapı, ev ev bir çalışma yürütüyoruz. 3. Bölge’de, benimle birlikte kampanyamdaki genç arkadaşlarım da ciddi bir çalışma yürütüyor. Adaylığımdan bağımsız olarak, ‘Ama’sız bir eşitliği öngördüğü için parti politikalarımıza toplumuzda büyük bir ilgi var.
“Tüzükte soykırımı kabulü var”
SORU ŞU:
Bu konuda HDP’nin parti politikası olarak önemli adımları var. Öte yandan son olarak Selahattin Demitaş’ın“Yüzleşme ve Hakikat komisyonu” formülünü öne sürmesi,bu konumdan geri adım atmış gibi algılandı ve çok tartışıldı.
CEVAP ŞU:
Selahattin Demirtaş, bence geri adım atmadı. O televizyon programını kastediyorsanız, programdan üç gün önce 24 Nisan’da Diyarbakır Surp Sarkis Kilisesi’ne gidip duasını etti ve Ermeni Soykırımı’yla yüzleşme çağrısı yaptı, adına ‘soykırım’ diyerek. TV programında sorulan soru “Ermeni Soykırımı, seçim bildirgenizde yer alıyor” şeklinde yöneltildi. Demirtaş da “Hayır. Biz soykırımlarla yüzleşmek ifadesini seçim bildirgemizde geçirdik” dedi.
Seçim bildirgesini yazan kişiler arasındaydım. Ermeni Soykırımı demek yetmeyecekti, Süryani, Pontus ve başka soykırımlar da vardı; biz bütün soykırımlarla ilgili yüzleşme komisyonlarının kurulmasını ve devletin özür dilemesini, seçim bildirgemizde geçirdik. O yüzden soru yanlıştı, cevap orada yanlış anlaşıldı. Yoksa partimizin kongre kararı var. Parti tüzüğünde var, Ermeni Soykırımı’nın kabulü.
Demirtaş, bunları defalarca dillendirdi, orada her hangi bir imtina yok. Partim şunu biliyor, Ermeni Soykırımı demek oy kazandırmıyor bize. Buna rağmen, ilkelerimizin temelinde yüzleşme var ve yüzleşme olamadan, bu kötücül zihniyeti mahkûm edemeyeceğimizi biliyoruz. Yüzleşme olmadan, hayal ettiğimiz geleceği kuramayız. Bu yüzden, asla ve asla taviz vermeden parti politikamız üzerinde yürüyoruz. Yaşadığımız felaketin ismi, bana göre ‘soykırım’dır(Agoshaber).
Bir önceki yazımız olan Bayrak Dede başlıklı makalemizde Bayrak Dede, bayrak dede hikayesi ve bayrak dede mhp hakkında bilgiler verilmektedir.