RTÜK Başkanı Şahin: Kadına şiddet konusunda 1842 müeyyide uygulandı

TBMM Bayana Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Kurulu, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık başkanlığında toplandı. Kurulda sunum yapan RTÜK Lideri Şahin, RTÜK’ün programlar yayımlanmadan evvel yayıncıların yanılgı yapmalarını engellemek için kamuya açık halde ikazlarının olduğunu söyledi. Şahin, “Biz bu ihtarları asla lakin asla bir sopa göstererek değil, her daim onları yanlışsız yönlendirme hedefli yapılan ihtarlar olarak gördük, görmeye de devam edeceğiz” dedi.

‘1842 MÜEYYİDE UYGULANDI’

Şahin, 6112 sayılı kanunun 8’inci unsurunun ilgili fıkralarına nazaran bayana yönelik şiddet ve istismarın önlenmesi konusunda aldıkları kararlar olduğunu söyledi. Şahin, “Kadına yönelik şiddete verdiğimiz cezalarda ‘G’ hususundan 6 defa müeyyide uygulanmış. ‘Ğ’ unsurundan 21 defa müeyyide uygulanmış. ‘S’ unsurundan 49 kere; bayanlara yönelik baskıları teşvik eden ve bayanı istismar eden programlar içeremez. ‘Ş’ unsurundan ‘şiddeti özendirici yahut kanıksatıcı olamaz’ 51 sefer müeyyide uygulanmış. 6112 sayılı kanunumuzun 8’inci unsurunun 2’nci fıkrası, ‘çocuk ve gençlerin fizikî ve zihinsel yahut ahlaki gelişimine ziyan verici nitelikte olamaz yayınlar’ diye bir unsurumuz var ki buradan da 616 defa müeyyide uygulanmış. Bu yayınlar yalnızca dizilerle, sabah neslindeki, haber programlarındaki şiddet ögeleriyle ilgili ortaya çıkmamakta. ‘D’ hususumuz var; bayanların istismarına yönelik. Burada da 115 kere müeyyide uygulanmış. Topladığımız vakit 1842 müeyyide uygulanmış, 2011 yılından itibaren” diye konuştu.

‘BU ÖVÜNÜLECEK BİR HUSUS DEĞİL’

1994 yılından itibaren RTÜK’ün müeyyide uyguladığını belirten Şahin, 6112 sayılı kanunun yayımlanma tarihi olan 2011’i milat kabul ettiklerini belirterek, “Aile içi ve bayana yönelik şiddetle gayret edilmesi, bayan istismarının önlenmesi, küçük yaşlardan itibaren çocuk ve gençlerde farkındalık sağlanması, cinsiyet temelli ayrımcılık ve bayana yönelik baskılarla gayret edilmesi kapsamında üst konseyimiz tarafından 2011 yılından itibariyle 1842 müeyyide uygulanmakta. Bu övünülecek bir husus değil. Benim de övünerek anlattığımın bir husus değil. RTÜK’ün bu mevzuya verilen ehemmiyet ve yapılacak olan ihlallerle çabasını anlatan bir rakam” dedi.

KORKUT: BAYANA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ KIYMETLİ

Demirören Haber Ajansı (DHA) Genel Müdürü Celal Korkut da kurulda sunum yaptı. Korkut, DHA’nın Türkiye’nin çabucak her ilçesinde muhabirinin bulunduğunu, her haberi ulusal ve mahallî gazete ve televizyonlara servis ederek medya misyonunu yerine getirdiğini belirtti. Korkut, “Kadına şiddet önlenmesi bizim için çok kıymetli bir öge. Bunun için de uzun müddettir çalışma yapıyoruz. Yarattığımız prensiplerimiz var. En başta haber yapan muhabir olmak üzere, kısım şefleri, editörler, haberi servis eden okuyuculara kadar çok dikkat ediyoruz” diye konuştu.

‘KAMUOYU OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ’

Korkut, Manisa’da Şefika Etik isimli bayanın eşi tarafından öldürülmesiyle ilgili gazeteye yansıyan haberi göstererek, “Gazeteler vakit zaman bu türlü haberler yaparak bayana şiddetin nasıl tehlikeli boyutlara ulaştığını göstermek istiyorlar. Biz ajans olarak hiçbir vakit etik unsurların dışında abonelerimize hiçbir vakit bu türlü bir fotoğraf, bu türlü bir haber servis etme imkanımız yok, servis de etmeyiz hiçbir vakit. Bayana şiddeti önlemek için derneklerin ve kamu kurumlarının yaptığı çalışmaları takip ederek haberleştiriyoruz, kamuoyu oluşturmaya çalışıyoruz. Şiddet uygulandıktan sonra kurbanın bayan olduğu cinayetlerde şüphelinin ceza indiriminden yararlanmak için ortaya attığı, ‘aldatıyordu’, ‘hakaret etti’, ‘telefonda bildiri gördüm’, ‘çocuk senden değil’ üzere tabirleri haberin başlığında yahut flaşında vermiyoruz. Bu hususta mağdur bayanın yakınları ile görüşüp, olayı daha ayrıntılı bir formda, bayana yönelik şiddetin nereden gelip nereye gittiğini tespit etmeye çalışıyoruz. Tek taraflı haber vermemek için de kesinlikle zanlının tabirini haberin içinde çok fazla büyütmeden vermeye çalışıyoruz. En azından onun savunma hakkını engellememeye çalışıyoruz” sözlerini kullandı.

‘ÇOK HASSAS DAVRANIYORUZ’

Bayana şiddet olaylarında olayın öncesini öğrenmek için mağdurun yakınları, komşuları ve etraftakilerle konuştuklarını söyleyen Korkut, “Şiddet ne vakitten beri devam ediyor, daha evvel bununla ilgili çalışma yapılmış mı, bu hususta savcılığa, isimli mercilere müracaat var mı, müracaat varsa bununla ilgili neler yapılmış bunları tespit edip bunu öne çıkarmaya çalışıyoruz. Bayanla, erkek ortasındaki bağlantıyı tabir ederken çok hassas davranıyoruz. ‘Sevgilisiydi’, ‘beraber yaşıyordu’ bu cins tabirleri verirken doğrulatmadan vermemeye çalışıyoruz” diye konuştu.

‘KESİNLİKLE AÇIK İSMİNİ VERMİYORUZ’

Şiddete uğrayan bayanın tekrar şiddete uğramaması için haberlerde açık adres veremeye dikkat ettiklerini söyleyen Korkut, ağabeyi tarafından öldürülen Güldünya Tören’in kıssasını anımsattı.

Haberlerde, mağdurun yüzünü saklamaya, sesini montajla değiştirmeye çalıştıklarını kaydeden Korkut, “İstismara uğrayan bayanın isteği olmaması halinde katiyen açık ismini vermiyoruz. Kesinlikle rumuz olarak veriyoruz. Olay yeri imajlarında çocukları ve aile mensuplarını rahatsız edecek boyuttaysa onları servis etmiyoruz ya da yüzlerini mozaikleyerek veriyoruz. Tecavüz tezleriyle ilgili olarak isimli tıp, isimli tabip raporu olmadan mutlaklaşmış bir rapor olmadığı sürece katiyetle tecavüzden bahsetmekten kaçınıyoruz” diye konuştu.

‘KADINLAR SANIK OLDUĞUNDA OLUMLU AYRIMCILIK YAPIYORUZ’

Konuşması sırasında kocası tarafından azaba uğrayan ve eşini öldüren Melek İpek’in fotoğrafını gösteren Korkut, “Kadınların sanık olduğu olaylarda müspet ayrımcılık yapıyoruz ve Melek İpek’in fotoğrafını verirken yaşadığını anlatmak için ve içinde bulunduğu durumu anlatmak için yüzü açık verdik. Fikri takip bizim için çok kıymetli. Melek İpek’in her evresini takip ettik. Cezaevinden çocuğuna yazdığı mektubu, ailesinin anlattıkları, kocasının ailesinin anlattıkları ne kadar farklı olsa da biz en ayrıntısına kadar aileyle görüşerek verdik. 108 gün sonra Melek İpek tahliye olduktan sonra kızlarıyla buluşturduk onları ve şu anda ailesinin Antalya’daki çiftliğinde kızlarıyla bir arada yaşıyor. En azından yaşama tekrar tutunması için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

‘KADIN ÇALIŞAN ORANIMIZ YÜZDE 40’

Korkut, şiddetin önlenmesi konusunda akademisyenler ve uzmanlarla görüşerek bunu haberleştirdiklerini; bu haberlerin ulusal ve mahallî medyada yer almasını sağladıklarını söyledi. Sunumunun akabinde milletvekillerinin sorularını yanıtlandıran DHA Genel Müdürü Korkut, ajansın her kademesinde çok sayıda bayan çalışan olduğunu belirterek, bayan çalışan oranının yüzde 40’a yakın olduğunu belirtti. Korkut, milletvekillerinden gelen “Kadınların muvaffakiyet öykülerini haberleştirebilirsiniz” tekliflerine ait ise “İnsan öykülerini kesinlikle yapıyoruz. Başarılı bayanın kıssasını, fabrikada olsun, tarlada olsun hepsinin kesinlikle haberini yapıp yayımlıyoruz” diye konuştu.