RTÜK’ten orman yangınlarına ilişkin yayıncı kuruluşlara uyarı

RTÜK’ten yapılan yazılı açıklamada, Antalya’nın Manavgat ilçesi başta olmak üzere, Türkiye’nin çeşitli noktalarında çıkan orman yangınlarının vatandaşları derinden yaraladığı belirtildi.

Televizyonların haber gruplarının de yangınlara ait canlı yayınlar yaptığı ve gelişmeleri izleyicilere aktardığı söz edilen açıklamada, “Ancak, can ve mal kaybına yol açan orman yangınlarına ait olarak yapılan yayınlarda, ziyan gören bölge halkı başta olmak üzere milletimizi aksiliğe sevk edebilecek içeriklerin ortaya konulduğu görülmektedir.” uyarısı yapıldı.

Toplumsal hassasiyetin oluştuğu bu durumlarda yayıncı kuruluşların sorumluluk şuuru içinde haberlerini titizlikle ele almasının kaide olduğu belirtilen açıklamada, 6112 sayılı Kanun’un 8. unsurunun ilgili bendindeki şu kararlar hatırlatıldı:

“Yayın hizmetleri, ….gerçeklik ve doğruluk prensiplerini temel almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna mani olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek prensipleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın yahut doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz; haberin verilişinde abartılı ses ve imaja, doğal sesin dışında efekt ve müziğe yer verilemez, imgelerin arşiv yahut canlandırma niteliği ile ajanslardan yahut diğer bir medya kaynağından alınan haberlerin kaynağının belirtilmesi zaruridir.”

Yayıncı kuruluşların bu amir kararı ihtimamla dikkate alması, haberlerinde halkı yanlış yönlendirebilecek üsluptan sakınmaları ve abartılı ses ve manzaralara yer vermemeleri gerektiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Bilhassa çocukların ekran başında olabileceği saatlerde dehşet ve tasa uyandırıcı imajların servis edilmemesi son derece değerlidir. Yayınlarda, orman yangınlarına dair resmi yetkililer dışındaki açıklamalara ve kulaktan dolma bilgilere riayet edilmemesi, bilhassa toplumsal medya üzerinden endişe ve panik oluşturabilecek temelsiz haberlere yer verilmemesi sağlıklı bilgi akışı açsından kaçınılmazdır. Bu minvalde yayıncı kuruluşlarımızdan bu ve bunun üzere afet durumlarında özel itina beklediğimizin altını çizerek, aksi durumun çeşitli yaptırımları doğuracağını hatırlatırız.”