Sahte altınlara karşı ‘güvenCE’ etiketi

İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Lideri Mustafa Atayık, “Son vakitlerde düşük ayar, taklit, kalpazanlık konusunda ağırlaşan şikayetler nedeniyle tüketicilerle kuyumcular ortasında bir itimat sorunu başlamıştı. Ek bir itimat halkası oluşturup altın ve pahalı taşlı takıları kapsayacak genişlikte yeni bir sisteme geçilmesini gerekli gördük” dedi.

Atayık, hem hayata geçirdikleri yeni uygulamadan hem de salgın süreci sonrası dalın çalışmalarından bahsetti.

Yaklaşık bir buçuk yıldır devam eden salgının en çok etkilediği mesleklerin başında yer alan kuyumculuk için, normalleşmeyle birlikte yaz-düğün dönemine girildiğini anımsatan Atayık, ertelenen düğün-nişan taleplerinin gerçekleşmesi, salgın nedeniyle gelemeyen gurbetçi müşterilerin gelmesi ile uzun müddettir bugünleri bekleyen dal mensuplarının yüzünün güleceği umudunda olduklarını söyledi.

Atayık, İKO olarak uzun bir müddettir alt yapı çalışmalarını yürüttükleri ve uygulama basamağına getirdikleri kıymetli bir projeyi yaz aylarıyla birlikte başlattıklarını belirterek, şunları kaydetti:

“İKO olarak kuyumcu esnafı ile yerli ve yabancı tüketici ortasındaki inancı en üst seviyede tesis etmek, birebir vakitte tüketicilerin inançlı eserlere ulaşmalarını sağlamak gayesiyle 1 Ağustos prestijiyle İKO-güvenCE etiketi uygulamasını başlattık.

Global gelişim sonucunda evvelce zaten sağlanan inanç ögesinin, günümüz koşullarında sertifika, garanti kartı, etiket, karekod üzere öbür maddi objeleri gerekli kıldığına işaret eden Atayık, şunları söyledi:

“İKO- garanti Etiket sisteminin bilhassa piyasanın hareketlendiği devirlerde sıkça lisana getirilen sahte-taklit, ayarı düşük altın üzere tartışmaları da ortadan kaldıracağına inanıyoruz. İKO garanti Etiketi ile hem dal, hem tüketici inançta olacak, etiketin tüketiciye ek bir maliyeti katiyen yok.

Etiket, karekod okutulduğunda Teminat sitesinden özgünlüğü denetim edilebilir halde hazırlanmıştır, taklit edilemez. İKO-güvenCE Etiketi sistemi, birinci etapta Oda üyelerimiz başta olmak üzere İstanbul’daki tüm meslektaşlarımız ve alışveriş siteleri üzerinde eser satışı yapan kuyumcuları kapsıyor. İKO Teminat etiketini önümüzdeki süreçte üretici bazında da geliştirilerek tüm Türkiye çapında yayılmasını planlıyoruz.

Sisteme katılacak kuyumcu esnafımız, sattığı eserin bahse husus olan tüm kalite standartları kaidelerini yerine getirdiğini, uymadığı durumlarda ise verilecek olan cezayı kabul ve beyan ettiğini içeren bir taahhütname imzalayacak.”

Atayık, İKO-GüvenCE etiketi sistemi ve logosunu kullanacak olan kuyumcu esnafının, İKO’nun Gemoloji Laboratuvarı GLT ve Ayarevi imkanlarından öncelikli ve avantajlı olarak faydalanacağını bildirdi.

“TÜKETİCİNİN TAKIYLA BİRLİKTE ETİKET/KAREKOD SAKLAMASI, KENDİSİ İÇİN BİR GARANTİ OLUŞTURACAK”

Tüketicinin kuyumcu mağazasından yahut internet üzerinden satın aldığı altın takı ve mücevherlerle ilgili rastgele bir sorun yaşamamak için kuyumcusundan kesinlikle İKO- teminat etiketini talep etmesi gerektiğini lisana getiren Atayık, tüketicinin takıyla birlikte etiket/karekod saklamasının kendisi için bir garanti oluşturacağını anlattı.

Atayık, İKO-güvenCE Etiketi bulunan bir eserle ilgili şikayet halinde, tespit çalışmalarının İKO Ayarevi ve Türkiye Gemoloji Laboratuvarı’nda yapılacak tahlillerle belirleneceğini, mağduriyetlerin bu sonuçlar ve İKO Uzlaşma Kurul kararı temel alınarak giderileceğini söyledi.

Atayık, sulhen ve İKO Uzlaşma Kurulu kararları ile çözülemeyen durumlarda ise protokolde düzenlenen hak ve hükümlülüklerden doğan, kelam konusu hak, yükümlülükler ve her türlü taleple ilgili, ihtilaf ve takipler bakımından İstanbul Merkez (İstanbul Adliyesi) Mahkemeleri ve icra dairelerinin münhasır yetkili kılındığını lisana getirdi.

“DÜŞÜK AYAR, TAKLİT, KALPAZANLIK KONUSUNDA AĞIRLAŞAN ŞİKAYETLER NEDENİYLE TÜKETİCİLERLE KUYUMCULAR ORTASINDA BİR İTİMAT SORUNU BAŞLAMIŞTI”

Bu etikete neden gerek duyulduğu hakkında bilgi veren Atayık, bahse ait şunları anlattı:

“Son vakitlerde düşük ayar, taklit, kalpazanlık konusunda ağırlaşan şikayetler nedeniyle tüketicilerle kuyumcular ortasında bir inanç sorunu başlamıştı. Bu da dalı hem maddi, hem itibar olarak olumsuz etkiliyordu. Altın fiyatlarının da yüksek olması, tüketicilerle kuyumcular ortasındaki inanç kaynaklı meseleleri, ne yazık ki daha da büyütüyordu.

Biz, bu nedenle mesleğin en kıymetli çatı kuruluşu olarak, nizamlı esnaf kontrollerimizin yanında piyasada yaşanan bu sıkıntıya esaslı bir tahlil bulmak emeliyle uzun araştırmalar sonucunda, ek bir inanç halkası oluşturup altın ve bedelli taşlı takıları kapsayacak genişlikte bu türlü bir sisteme geçilmesini gerekli gördük.

Tüketici, bu sistem sayesinde altın, altın takı ve mücevher alışverişini daha inançlı ve gönül rahatlığıyla yapmış olacak. Tüketici, tıpkı vakitte kuyumcunun İKO’yla yaptığı taahhütname mucibince yasal süreçler içerisinde hiçbir ek ödeme yapmadan kanıt niteliğinde ek bir dokümana de kavuşmuş olacak. Bu sistem sayesinde hem tüketici, hem de kuyumcu kendini daha rahat tabir etmiş olacak ve kendilerini garantiye altına almış olacaklar.

İKO Lideri Atayık, bu sistemin kesimde, ayar, taklit ve sahtecilik bahislerinde bir kat daha inançlı bir kalite zinciri oluşumunu ve otokontrolü sağlayacağını lisana getirdi.

“BİR İŞLETMENİN İKO ÜYESİ OLMASI İLE BU ETİKETİ ALMASI FARKLI ŞEYLER”

Teminat etiketinin, tüketicinin mağduriyet durumunda hakkını ararken eline ek bir güç verip sonuca daha kolay ulaşmasını sağladığına dikkati çeken Atayık, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Güvence etiketi olmayan firmalara ‘güvensiz’ diyemeyiz, sertifikası olmayan pırlantalar düzmecedir diyemeyeceğimiz üzere… Sisteme şimdi geçmemiş olabilir. Ancak, teminat etiketi alan kuyumcuların ek bir itimat tedbiri alarak güvenilirliğini bir kat daha artırdığını söyleyebiliriz. Bu değerli taahhütname sayesinde ihtilaf halinde mahkemelerde de geçerli olacak imzalı, kaşeli bir beyanda bulunuyor.

Eserlerine güvenen her kuyumcunun çok düşük maliyetlerle sahip olabileceği bir etiket, tüketiciye ise hiçbir maliyeti yok. Bu ortada sertifika, eserin ne olduğunun beyanıdır ve tekrar gerekli, geçerlidir. Garanti etiketi ise eserle ilgili yaşanabilecek rastgele bir mağduriyette direkt İKO’ya başvurularak bunun giderilmesi sürecini kısaltan, destekleyen tüketiciye fiyatsız sunulan bir etikettir.”

Bir işletmenin İKO üyesi olması ile bu etiketi almasının farklı şeyler olduğunun altını çizen Atayık, İKO üyesi yahut odalara kayıtlı esnafın periyodik olarak denetlenip örnekleme yordamıyla bir kısım eserlerinin alındığını ve tahlil edildiğini anlattı.

Atayık, “Zaten bir sorun yaşanırsa ihtardan başlayıp periyodik yahut daima kapatmaya kadar giden yaptırımlar var. Lakin, garanti etiketi, her bir eser için, esere özeldir. Bu etiketle kuyumcu için bir otokontrol başlıyor, verdiği taahhütnameden ötürü kendisi tek tek etiketli eserlerini denetleyip emin olmak zorunda. Böylelikle bir denetleme takımının çok uzun müddetlerde yapabileceği bir şeyi, bir kuyumcunun tek tek mağazasındaki tüm eserlerine ihtimam göstermesini sağlıyoruz” diye konuştu.

Bir önceki yazımız olan Finansal Okuryazarlık Zirvesi düzenlendi başlıklı makalemizde Bi̇lgi̇, borsa ve Doğru hakkında bilgiler verilmektedir.