Solingen Faciası’nın 28. yıl dönümünde hayatlarını kaybeden 5 Türk vatandaşı için anma töreni düzenlendi

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Solingen Faciası’nın 28. yıl dönümünde hayatlarını kaybeden 5 Türk vatandaşı için anma merasimi düzenledi.

Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nde bulunan Solingen kentinde 29 Mayıs 1993 tarihinde Genç ailesinin “Untere Werner” isimli sokaktaki konutu neo-Nazi ırkçı kundaklama akınında birebir aileden 4’ü çocuk yaşta, 5 Türk vatandaşı hayatını kaybetmişti. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ise yaşanan taarruzun 28. yıl dönümü vesilesiyle, Ankara Ulus Meydanı’nda hazırlanan alanda taarruzda hayatını kaybeden Türk vatandaşları anmak ve Solingen Faciası özelinde Avrupa’da Türk vatandaşlarına yönelik atak ve hak ihlallerine karşı kamuoyu farkındalığı oluşturmak gayesiyle anma aktifliği düzenledi. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Lideri Abdullah Eren, programda yaptığı konuşmanın akabinde yarın Amasya’ya giderek Solingen’de torunlarını çocuklarını ve yeğenini kaybeden Mevlüde Teyze’yi de ziyaret edeceğini lisana getirdi.

“Mevlüde Teyze ile Durmuş Amca, 28 yıldır yüreklerinde evlat acısı taşırken, gösterdikleri sağduyu, müsamaha ve bağışlayıcılıkla bir merhamet sembolü haline geldi”

Merasimin açılış konuşmasını yapan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Lideri Abdullah Eren, “Bugün burada maalesef ki bundan 28 yıl evvel yüreklerimizi dağlayan elim bir olayın yıldönümü vesilesiyle bir ortaya geldik. 29 Mayıs 1993 tarihinde Almanya’nın Solingen kentinde yaşanan neo-Nazi ırkçı kundaklama hücumunda birebir aileden 4’ü çocuk yaşta, 5 insanımızı kaybettik. Elim kundaklama hücumunda Genç ailesinden hayatını kaybeden, 4 ve 9 yaşlarındaki Saima ve Hülya Genç, 12 yaşındaki Gülüstan Öztürk ile Hatice Genç ve Gürsün İnce’yi rahmetle anıyoruz. Taarruzda 2 torunu, 2 kızı ve Türkiye’den Almanya’ya tatile gelen yeğenini kaybeden Mevlüde Teyze ile Durmuş Amca, 28 yıldır yüreklerinde evlat acısı taşırken, gösterdikleri sağduyu, müsamaha ve bağışlayıcılıkla bir merhamet sembolü haline geldi. Gerçekten Mevlüde Teyze, olayın çabucak akabinde, yaşadığı tüm acılara karşın ‘hepimizi Allah yarattı, sevgi insanı yaşatır, nefretse öldürür, birbirimize sevgiyle bakalım’ diyebilecek aziz gönüllüğü ile hepimize bir ilham kaynağı oldu” sözlerini kullandı.

“Türk diasporasının, yaşadıkları ülke toplumlarıyla kurduğu kardeşlik bağının ırkçılık zehrine boyun eğmeyeceğini bir kere daha vurgulamak istiyoruz”

Eren, “Anavatan toprakları dışında kendilerine yurt edinen insanımız, 60 yıllık diaspora geçmişi boyunca, yalnızca çalışkanlığı ve alın teriyle değil, milletimizin latif ahlakı, diğerkamlığı ve hamiyetperverliğiyle yaşadıkları ülkelerin vazgeçilmez bir kesimi haline geldi. Kin tutmayan, acıları konuşarak değil müsamahayı şiar edinip, birebir elim olayların tekrarlanmaması için, Türk ve Alman toplumu ortasında birlik vurgusu yapan Mevlüde Teyze, layık görüldüğü sayısız liyakat nişanı ve mükafatın yanında Almanya’da bugün sevgi elçisi olarak kabul ediliyor. Bugün biz de burada, Mevlüde Teyze’nin affetmeyi bilen, aziz istekli ve onurlu duruşundan ilham alarak, dünyanın dört bir yanındaki Türk diasporasının, yaşadıkları ülke toplumlarıyla kurduğu kardeşlik bağının ırkçılık zehrine boyun eğmeyeceğini bir kere daha vurgulamak istiyoruz” açıklamasında bulundu.

“Alman İçişleri Bakanlığı datalarına ise 2020 yılında her gün en az iki İslam düşmanı akın yansıdı”

YTB Lideri Abdullah Eren, konuşmasına şöyle devam etti:

“Irkçılık nerede, kimi, hangi kümesi gaye alırsa alsın, ne yazık ki toplumsal beraberliğimizin en büyük tehdidi. 1993 Solingen ırkçı kundaklama saldırısı, yurt dışında yaşayan insanımız için tesirleri uzun yıllar devam eden büyük bir travmaya sebep oldu. Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinden sonra yaşanan en büyük toplumsal facia olarak Alman tarafının da gerekli ehemmiyeti gösterdiği hücumun akabinde, yurttaşlarımız misal bir taarruz tehdidiyle uzun yıllar geceleri Türk mahallelerinde nöbet tuttu, kapı zillerinden Türkçe isimlerini sildi, balkonlarda su bulundurmaya başladı. Taarruz, yaşadıkları ülkelerle ahenk içerisinde varlık gösteren insanımızın bu ülkelere duydukları aidiyet hissini derinden zedeledi. Ne yazık ki 1988 Schwandorf, 1992 Mölln kundaklamalarının akabinde yaşanan Solingen, vatandaşlarımızı amaç alan son atak olarak kalmadı. 2000-2006 yılında çok sağ NSU Terör örgütünün işlediği cinayetlerde 8 insanımızı kaybettik. En son geçtiğimiz yıl Hanau’da 4 yurttaşımızın vefatıyla sonuçlanan ırkçı bir hücum yaşandı. Almanya’da günümüze kadar ırkçı taarruzlarda hayatını kaybedenlerin bilançosu toplam 213 bireye ulaşıyor. Almanya Federal Meclis kayıtlarına nazaran geçtiğimiz yıl 900’ün üzerinde İslam aykırısı hata işlendiği bilgisi paylaşıldı. Alman İçişleri Bakanlığı datalarına ise 2020 yılında her gün en az iki İslam düşmanı taarruz yansıdı. Başkanlığımızın raporlarında, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik taarruz niteliğinde 381 hadise kayda geçti. Bunların ortasından 205’i Almanya’da raporlandı.”

“Almanya’da her 3 başörtülü Müslüman bayandan biri ayrımcılığa uğrayacağından korkuyor”

Eren, “Öte yandan, Federal Göç ve Sığınmacılar Dairesinin Nisan ayında yayınladığı rapora nazaran bugün Almanya’da her 3 başörtülü Müslüman bayandan biri ayrımcılığa uğrayacağından korkuyor. Yeniden Alman Federal Ayrımcılıkla Gayret Dairesi raporuna nazaran ırkçılık kaynaklı ayrımcılık olaylarında geçtiğimiz yıl, 2019 yılına nazaran yüzde 79’luk artış gözlendi. Sayıların gerisinde yaşanan acılar ve travmaların boyutu ise çok daha büyük. Bu manada Alman tarafının da bahsin vahametinin farkında olduğunu görüyor ve çok sağ ile uğraş kapsamında aldığı tedbirlerin kapsamının genişletilerek aktifliğinin arttırılması teşebbüslerini önemsiyoruz. YTB olarak yürüttüğümüz farkındalık çalışmalarının hedefinin acıları konuşmak ve taze tutmak değil, bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını teşvik etmek olarak görüyoruz. Bu vesileyle Solingen Yangınının yıl dönümünde, kundaklanan binanın akından evvel tıpkı 29 Mayıs günü gece saat 01.00’deki haliyle canlandırıldığı bu anma etkinliğinde bir daha asla yüreklerimiz yanmasın diyerek, 60 yıllık birlikteliğimizin ırkçılık zehrine boyun eğmeyeceğini hatırlatmak istiyoruz” diye konuştu.

26-29 Mayıs 2021 tarihlerinde ziyarete açık olacak alanda vatandaşlar akına gaye olan Genç ailesinin meskeninin bir benzerini ziyaret edebilecek, anılarını ziyaretçi defterine aktarabilecekler. – ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı

Bir önceki yazımız olan Yavuz Donat kimdir? Yavuz Donat kaç yaşında, aslen kimdir? başlıklı makalemizde Yavuz Donat hakkında bilgiler verilmektedir.