” Tatlı gün ülkücüsü ”

Kaptanoğlu, “1 Mart 2014’de GİK üyesi olduğu Demokrat Parti’den 1 Ağustos 2014’de noter kanalıyla istifa ettim. Sadece 5 ay partide kaldım” dedi. Kaptanoğlu, 1994-1997 yılları arasında Alpaslan Türkeş’in Genel Sekreter Yardımcılığını yaptığını hatırlatarak ”Bahçeli 1997’de Genel Başkan seçildiğinde ‘güncelleme’ bahanesiyle ben dahil 870 bin ülkücünün üyelik kaydını sildi.
Üye sayısını 370 bine düşürdü” diyerek şu mesajları verdi:

ÜÇ KEZ BAŞVURDUM

Devlet Bey, MHP’de ülkücü görmek istemiyor. 18 yıl içinde MHP’ye tekrar üye olabilmek amacıyla üç kez başvuruda bulundum. Tüzük gereği Genel Merkez onay vermediği için üyeliğim kabul edilmedi.
Bu yüzden baba ocağına geri dönemedim.

MHP DAVASINDA YARGILANDIM

1982’de Tabip Yüzbaşı iken rahmetli Türkeş’le birlikte büyük MHP davasında yargılandım ve açığa alındım. Hakkımda 30 yıl hapis cezası istendi. 9 ay sonra mahkeme beni göreve iade etti. Mevki Hastanesi’nde görevime döndüğümde tutuklu kliniği kuruldu. Bu servise kimse şef olmak istemiyordu. Gönüllü olarak bu görevi kabul ettim. O dönem Mamak Askeri Cezaevi’nde yatan tüm tutuklular tedavi için bu kliniğe getiriliyordu.

TÜRKEŞ’İ BEN SEVK ETTİM

Şef olduktan üç gün sonra Alparslan Türkeş’i hastaneye sevk ettirdim. Dil Okulu’nda tutuklu idi ve tam 3,5 yıl bu serviste yattı. 3,5 yıl beraber kaldık. Devlet Bey’in ‘O Türkeş’in doktoru değildi, Başbuğ’un ortopedik bir rahatsızlığı yoktu’ beyanı doğru değil. Başbuğ dizlerindeki şiddetli kireçlenme ağrıları nedeniyle hastaneye yattı. Ortopedik bir rahatsızlıktan dolayı sevk edildi ve tedavisini ben yaptım. Türkeş, tutuklu olduğu dönemde gece odasında bir ülkücünün gizlice nişanını yapıp yüzükleri bile ona taktırdık.

KORKUSUNDAN GELEMEDİ

3,5 yıl içinde yaklaşık 3 bin kişinin Türkeş’i hastanede ziyaret etmesini sağladım. Başbuğ, MÇP’nin kuruluş sürecinde en az 10 kere yanına çağırmasına karşın Devlet Bahçeli korkusundan bir kez olsun gelmedi. Zor gününde Başbuğ’un yanında olmadı. Kendisi tatlı gün ülkücüsüdür.

İŞGALİ BİTİRECEĞİZ

MHP’yi Başbuğ Türkeş ve ülkücü çizgisinden uzaklaştıran bu yönetimi mutlaka göndereceğiz. Partideki işgali sona erdireceğiz. MHP, gerçek ülkücülerin yuvası haline geri dönecek. Bu selin karşısında ne Bahçeli ne de ekibi durabilir”

Bir önceki yazımız olan Partideki Muhaliflere Açık Tehdit başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.