Yabancıya konut satışında bu yıl rekor bekleniyor

Akbal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yabancıya konut satışının direkt yatırımların değerli bir kalemi olduğunu, şu anda Türkiye’ye her 100 direkt yatırımın 70’inin gayrimenkul yoluyla geldiğini söyledi.

Yabancıya konut satışının birinci 5 ayda geçen yılın birebir periyoduna nazaran yüzde 24,9 artarak 15 bin 740 adede ulaştığını bildiren Akbal, “Artan bir trend grafiği var. Son 5 yılda trendin daima arttığını görüyoruz. Geçen yılı 40 binin üzerinde kapattık. Her yıl rekor kırarken yalnızca geçen yıl salgın nedeniyle yüzde 10 azalış yaşandı.” diye konuştu.

Türkiye’de yalnızca yüzde 10 azalış yaşanırken bu alanda rakip olarak görülen pazarlarda yüzde 70’e varan kayıplar görüldüğün aktaran Akbal, şunları kaydetti:

“Bu süreçte olumlu ayrıştık. Bu durum hem bu yıl hem de gelecek sene için bizi olumlu ayrıştırıyor. 2021 sonu prestijiyle, doğal Kovid-19’daki gelişmelerin de tesiri olacaktır, yeniden 7 milyar dolarlık gelir bekliyoruz. Adet bazında ise 50 binleri zorlayacağımızı düşünüyoruz. Bugüne kadarki rekorumuz 45 bin 483 adetti. Yabancıya satışta yeni bir rekor tazelemesi yapabiliriz.”

“Çin, listenin birinci sırasında yer alabilir”

Ömer Faruk Akbal, Türkiye’den hangi yabancıların konut aldığına değinirken, İran’ın listede birinci sırada geldiğini, İran’ı, Irak ve Rusya’nın takip ettiğini bildirdi.

Dünyanın en büyük gayrimenkul alıcısı Çin’in listeye geçen yıl birinci kere girdiğini, bu ülkeden yapılan yatırımları çok rahat artırabileceklerini belirten Akbal, “Doğru bir tanıtım, birtakım düzenlemeler, aracılık yapan kuruluşların lisanslı olması ve satış sonrası hizmet kalitesinin hakikat yansıtılması üzere gelişmeler sayesinde Çinliler listenin birinci sırasında yer alabilir.” diye konuştu.

Dünyanın en çok yatırım çeken ve bir gurbetçi ülkesi olan ABD’den son devirde gayrimenkul alımlarının arttığını aktaran Akbal, “Biz ABD ve başka ülkelerdeki expat’ları, yani kendi ülkeleri dışında yaşayan gurbetçileri hedefliyoruz. ABD’yi ABD yapan, Londra’yı Londra yapan expat’lardır. Londra sokaklarını gezin, İngiliz görmekte zorlanırsınız. Gayrimenkul alan şahıslar diğer yatırımlar da yapıyor ve entelektüel birikimini de o ülkeye taşıyor.” tabirlerini kullandı.

Bilhassa batı ülkelerinde ve ABD’de yaşayan gurbetçi Müslümanların Türkiye’ye ilgisinin arttığını söz eden Akbal, ABD’lierin Türkiye’den konut alımına ilgisinin salgınla birlikte yüzde 200 arttığını kaydetti.

ABD’nin yanı sıra İngiltere, Pakistan ve Kazakistan’dan da konut talebinin arttığını belirten Akbal, Hindistan ve Kanada vatandaşlarının konut alım sayısının artmasını beklediklerini söyledi.

“Yabancıya gayrimenkul satışı döviz kazandırıcı faaliyet kabul edilmeli”

GİGDER Lideri Akbal, İstanbul Ticaret Odası (İTO) iş birliğinde Türkiye gayrimenkul dalını tanıtmak ve burada yatırım yapmak isteyen memleketler arası yatırımcılara yol göstermek hedefiyle hazırladıkları İstanbul’da Mülk Edinme Rehberi ile Türkiye’de yaşamayı özendirdiklerini tabir etti.

Bu çalışmaların devam edeceğini aktaran Akbal, Türkiye’ye yaşamak için gelen yabancının konut da alacağını, yatırım da yapacağını bildirdi.

Akbal, Türkiye’nin ihracatta başkan dalının yıllık 25 milyar dolarla otomotiv olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Yabancıya gayrimenkul satışı bir ihracat olarak değerlendirilmiyor, hatta döviz kazandırıcı faaliyet olarak da görülmüyor. Gayrimenkul, yıllık 7 milyar dolarlık satışla en çok ihracat yapılan bölümler ortasında 9. sıraya rahatlıkla giriyor. Hizmet ihracatında ise nakliyecilik ve seyahatten sonra Türkiye’nin üçüncü büyük ihraç kalemiyiz. Yabancıya gayrimenkul satışının döviz kazandırıcı faaliyet alanına girmesini istiyoruz. Hem bölümün prestijinin sağlanması hem de yurt dışında tanıtım yapan kuruluşların teşviklerden faydalanması için bu talebimizi zarurî görüyoruz.”

“Yabancıya satış bölümü lisanslanmalı”

Ömer Faruk Akbal, yabancıların Türkiye’den aldıkları konut başına ortalama 151 bin dolar ödediğini, böylesine değerli bir dalda kâfi kontrol bulunmadığını belirterek, yabancıya taşınmaz ticareti yapan pazarlama şirketleri, acenteler ve geliştiricilerin lisanslanması için Etraf ve Şehircilik Bakanlığına başvurduklarını anlattı.

Akbal, “(Bu alanda) Yabancıya düzenleme olmaması kabul edilir değil. Bu çok öncelikli bir bahis. Bununla ilgili yönetmelik taslağını ilgili paydaşların ve STK’ların görüşünü alarak Bakanlığımızla paylaştık. Kesimin muhakkak bir standart altına alınması lazım. Kollarımızı sıvadık ve her türlü takviyesi vermeye hazırız.” diye konuştu.

Yabancılara bilhassa konsolosluklarda randevuların çok ileri tarihe verildiğini, vekaletlerde sorun yaşandığını aktaran Akbal, şöyle devam etti:

“Buradaki tıkanmayı açmak için ıslak imzanın aranmamasını talep ediyoruz. Online vekalet imkanı sağlansın. Tahminen huzurda, konsoloslukta görülmek isteniyorsa görülsün lakin mümkünse bütün süreçler dijital olarak gerçekleştirilebilsin. Artık bankalar uzaktan hesap açabiliyor, vatandaşın bankaya gelmesine, imza atmasına bile gerek yok. Bunun benzerinin yabancılara hem hesap açılması hem de vekalet süreçlerinde sağlanması gerekiyor. Dünya çok süratli dijitalleşiyor. Biz de bu dönüşümü sağlayamazsak rekabette geride kalırız.”

“Asya Pasifik yatırımları için bir durak açmaya çalışıyoruz”

GİGDER Lideri Akbal, HSBC’nin araştırması üzerinde çalışarak yabancı gayrimenkul yatırımcılarının dünyadaki yatırım eğilimlerini gösteren bir harita hazırladıklarını, buna nazaran, Asya Pasifik ülkelerinin Avrupa, Rusya ve Orta Asya üzere bölgelerden yaklaşık 78 milyar dolar yatırım aldığını söyledi.

Asya Pasifik’ten yatırımların, Türkiye’yi transit geçip Avrupa’ya gittiğinin görüldüğünü aktaran Akbal, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Biz burada bir durak açmaya çalışıyoruz. Sıfırdı fakat yatırımlar başladı. Bir de Orta Asya ülkelerinden Avrupa’ya yatırım yapanlar var, İran üzere… Onlar bizi pas geçmiyor. Kimleri kaçırıyoruz? Asya Pasifik, aşağıdan dolaşıp ABD’ye gidiyor. Burada da Türkiye’ye durak açabiliriz. ABD, Avrupa’ya yatırım yapıyor. Buradan da daha fazla yatırım çekme imkanımız var. Bölgesel pozisyonun yatırım çekmekte çok kıymetli olduğunu, genel yatırımın yakın bölgelerde ağırlaştığını görüyoruz.”